ODALAR

30 Eylül 2011 Cuma

MEÇHUL DÜŞMAN_Agatha Christie

Yayın Evi: Ak Kitabevi
Basım Yılı: 1963
Sayfa Sayısı: 224



NTV Yayınlarından Gizli Düşman ismiyle bir de çizgiromanı yayınlanmış olan kitap, Christie'nin meşhur dedektiflerinden Tommy ve Tuppence Beresford'un ilk macerası olma özelliğini taşıyor.

Bir takım gizli evraklar taşıyan genç ajan, bindiği gemi torpil atılarak sabote edilince, filikalarla kurtarılacaklardan biri olan Jane Finn adında genç bir kıza paketi teslim eder ve İngiltere büyükelçiliğine ulaştırmasını ister. İngiltere'de karaya ayak bastığı andan itibaren, evrakları ele geçirmek isteyen büyük haydut çetesi genç kızın peşine düşünce, Jane için zor bir serüven başlar. Tommy ve Tuppence para kazanmak için verdikleri "her türlü tehlikeli işiniz yapılır" ilanına karşılık Tuppence'ın Jane Finn rolünü oynaması için bir teklif alarak işin içine karışırlar..

Dedektif çiftimiz, genellikle Gizli Servis ve casusluk maceralarında boy gösterdikleri, bu tür de ilgimi çekmediği için pek tercih ettiğim karakterler değiller ama ilk maceralarındaki acemi hallerini ve aşklarının başlangıcını okumak hoştu.

Ayrıca Meçhul Düşman, Agatha Christie koleksiyonumun final kitabı olarak ayrı bir yere sahip bende. Beyoğlu Sahaf Festivali'nde karşıma çıkınca hazine bulmuş gibi sevinmiştim. Farklı basımlardan yine Christie'ler almaya devam edebilirim ama bu kitapla beraber Türkçe'de basılmış roman ve hikaye kitaplarından bir eksiğim kalmamış oldu.


9 yorum:

  1. İdolümsün... Umarım bir gün ben de bir yazımda böyle bir cümle kurabilirim. Israrla toplamaya devam ediceğim Christie.
    Kitap olarak çok tatmin etmese de yine de eski basım olması ve Tommy ve Tuppence'in ilk romanları olmasıyla ilgi çekici.
    O kadar yoğun bir haftaydı ki kitap falan okumak mümkün olmadı. Bugün yazımı yazıyorum akşam da kendime bir çikolata yapıp kitabımı okuyorum ;)

    YanıtlaSil
  2. Ay yapmayın nolur artık:(( Mütemadiyen baskısı olmayan, almak istediğimiz ama bulamayacağımız kitapları yazıyorsunuz. Kitapları zaten ancak internetten bulup alabiliyorken bir de sahafların peşine düşmek zorunda kalıyoruz ve sonuçta da bulamıyoruz...
    Sevgiyle kalın...
    Tülay

    YanıtlaSil
  3. Canım Deniz'cim umarım istediğin tüm kitapları tamamlarsın. Meçhul Düşman'la ilgili aynı düşüncelere sahibiz, senin yazını okuduğumda zaten bu kadar aramama değmicek mi acaba diye düşünmüştüm. Aa bir şekilde eksik bırakmamak gerekiyor tabii. :) Koltuktaki Ölü yazını okudum şimdi, yorum yazmaya geliyorum.

    Tülay Hanım,

    Sahafların peşine düşmek de ayrı bir zevk değil mi? Azimle arayınca da bulunuyor bu arada. Tatlı yorumunuz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Darısı başıma,darısı başımaaa :) ben de Poirot külliyatımı tamamlarım inşallah.

    Sahaflarda bir kitabın peşinde koşmaya bayılıyorum Yıllarca Üç Silahşörler'in 1963 baskısını aradım. Oğlak yayınları çok güzel bir güncel basımı yapmıştı amma eski baskının şans eseri ikinci cildini okuduktan sonra tadı damağımda kaldı (Gönül Suveren çevirisi idi eski basım) ve senelerce ilk cildin peşinde sahafları dolaştım. Sonunda gittigidiyor2da ortaya çıktı kitap, pek beklediğim gibi final yapamamış oldum ama olsun. Kitabıma kavuştum:)

    Bugünlerde Radu Florescu'nun Kazıklı Voyvoda incelemesini aramaktayım:) Bir haftasonu Aslı Han yollarına düşeceğim artık:)

    YanıtlaSil
  5. Akılda aranacak kitapların olması da çok hoş bir şey :) Umarım sen de tamamlarsın istediklerini Aslı'cım :)

    YanıtlaSil
  6. Bu kitap babamın kitaplarının durduğu gardroptaki büyük kutuda bulunurdu, hatırlıyorum. Fakat yayınevi Ak Kitabevi olmasına rağmen kapağı daha değişikti. İlk okuduğumda bana çok farklı gelmişti. Poirot ve Hastings'in olduğu serüvenler daha çok hoşuma gitse de bu kitabı da çok sevmiştim. Bana az biraz Büyük Dört'ü hatırlatıyordu sanki.

    Sonraki yıllarda babamın kitaplarının çoğunu okudum. Sizin blogda gördüm Ellery Quenn'in 'Mor İzler'i vardı bir de. Fakat en çok beni etkileyen dedektif kitabı Raymond Chandler'in Göldeki Kadın romanıydı.

    İlk okuduğum ve yazarın hayal gücüne hayran kaldığım Agatha Christie romanı ise Peril at the End House'dı. Onun yeri de apayrı tabii.

    İlerki bir tarihte ben de bu konularda yazayım bari. Hatırlattığınız iyi oldu, selamlar.

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  8. koleksiyon tamam!
    bir ara koleksiyonun fotolarını yayınlar mısın:)

    YanıtlaSil
  9. :) çok şükür. Elbette güzel bir şekilde fotoğraflayıp yayınlarım inşallah.

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.