Basım Yılı: 94
Sayfa Sayısı: 124
William Shakespeare'ın yazdığı son oyun olarak bilinen Fırtına, bir olgunluk eserine yakışır biçimde yalın ve etkileyici. Hamlet, Romeo ve Juliet, Othello gibi meşhur metinlerine aşina olanların bildiği üzere lafı ballandırmayı, uzatmayı, eğip bükmeyi çok seven yazarın bu denli sade ve güzel bir oyunu kaleme almış olması, dehasına duyulan hayranlığı bir kat daha perçinliyor.
Milano Dükü Prospero, gözünü taht hırsı bürümüş kardeşi Antonio ve ona yardım eden Napoli Kralı Alonso tarafından tuzağa düşürülerek kaçırılır. Hainler, Prospero ve kızı Miranda'yı bir gemiye bindirerek ülkeden uzaklaştırır. Issız denizin ortasında eski püskü bir takaya bıraktıkları Prospero'ya yardım etmeye çalışan namuslu Lord Gonzalo, ona bir takım elbiseler ve kitaplarını verir.
Prospero, doğaüstü ilimler üzerindeki çalışmalarında ona yol gösteren kitaplarının da yardımıyla kızı ve kendisini bir adaya çıkarmayı başarır, orada kendilerine bir hayat kurarlar. Adada kötü bir büyücünün öksüz oğlu Caliban ve Prospero'nun emrindeki perilerden başka kimse yoktur. Prospero, Caliban'ı itaati altına alır ve bir ağaç kovuğundan kurtardığı peri Ariel kumandasında adaya hükmetmeye başlar.
Perilerini azad edip, büyücü asasını kıran, kitaplarını suya atarak doğaüstü güçlerinden vazgeçen Prospero, kızı ve damadıyla birlikte ülkesine geri döner.
Çeviri bir metin dahi olsa, Shakespeare okurken manadaki estetik zerafeti derinden hissetmemeniz mümkün değil. Önsözde söylenildiği gibi 'anlaşılmazı anlatmaya çalışan sanatçı, anlaşılmazı anlamaya çalışan okuyucu'suna öyle etkileyici anahtarlar sunuyor ki.
Bu bâbda, birşeyleri çözümler ya da çözümlemez dikkate almadan, sadece edebî sanat adına büyük haz veren bölümlerden biraz bahsetmek yerinde olur sanıyorum:
-Prospero, kızına başlarından geçenleri anlatırken, harap bir teknede denizin ortasına bırakıldıklarında, "Bize acıyıp âh ederken derdimize dert katacak sadece rüzgârlar vardı." diyor. (sf 25) Âh edelim derken daha sert eserek tekneyi zor durumda bırakacakları için.-Miranda sevgili babasına 'Sizi dinleyen sağır olsa iyileşirdi efendim.' diyerek iltifatta bulunuyor. (sf 23)-Miranda, Ferdinand için: "Bunun gibi birmabette kötü şey barınamaz. Kötü ruhun böyle barınağı olsa, iyi şeyler de orada kalmaya can atardı." (sf 41)-Prospero, "Kendi ayağım hoca mı kesildi başıma?" Miranda'ya. (sf 42)- "Kapımıza vuran her derdi alırsak öteki dünya köşesini döneriz." (sf 46) Gonzalo.- "Uyku hazır gelmişken, bence karşı koymayın. Hüznün ziyaretine kolay kolay gitmez çünkü, ama gittiğinde huzur verir." (sf 56) Sebastian.- "Övgüler toplanıp ardına düşse, biri bile ulaşamaz eteğine." (sf 93) Miranda için.- Prospero Miranda'ya el sürmeyeceğine dair sözler veren Ferdinand'a "En şiddetli yeminler bile kanında dolaşan ateşte saman çöpüdür."(sf 95)- "Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz ve uykuyla çevrilidir küçücük hayatımız." (sf 100)
Fırtına'dan alıntıladığım cümleler içinde uyku ve rüyâ üzerine söyledikleri ayrıca etkiliyor beni. Salt onlar için bile, bu kitap külliyatın baş köşesinde olmayı hakediyor. Oyunun son cümlelerinde Prospero'nun dilinden vedâ eden Shakespeare'ın kısa ve vurucu metni için ne söylense az. Duru bir su gibi akıp gidiyor ve büyülüyor.. Bu edebi güzellikten mahrum kalmak büyük bir kayıp olur diye düşünüyorum.
Çok merak ettim, alıntıların gerçeken çok güzel, ben de okumak isterim:)
YanıtlaSilEşsiz bir metin, beğeneceğini sanıyorum.
SilÇok etkileyici bir yazı büyük bir hayranlıkla okudum yazını. En kısa zamanda okumalıyım Fırtına'yı
YanıtlaSil"Kapımıza vuran her derdi alırsak öteki dünya köşesini döneriz" ne güzel bir söz bazen biz çağırıyoruz hayatımıza olumsuz şeyleri bunu anlıyorum artık...
Ellerine sağlık canım
Sevgiler...
Siyah, yağmurlu bir günde okudum Fırtına'yı, Shakespeare okumalarımızın en güzel zaman dilimiydi diyebilirim. :)
SilHerşey önemsediğimiz ölçüde var değil mi? Canım Deniz'cim, yolumuz her halukarda uzun, kitaplarımız çok bizim de Prospero gibi. Öteki dünya köşesini dönmeden önce :))
Üniversitedeyken okumuştuk Shakespeare'in bu eserini, çok severim ben de. Çok güzel yazmışsın Biblio, gerçekten keyifle okudum.
YanıtlaSilGüzel cümlelerin için teşekkür ederim. Sevdiğini yazmanın hoşluğu yansıyor sanırım.
Silcanım öncelikle bloguma ziyaret ve güzel yorumun için çok teşekkür ediyorum. bende hemen seni ziyarete geldim veee iyiki gelmişim diyorum malesef uzunca bir süredir kitaplardan uzakkaldım :( blogunu gezdikce yazdıklarını okudukca kendimi bambaşka bir alemde hissetim, işte bu çok iyi geldi...
YanıtlaSilne güzel sözler bunlar Sevde'cim, çok memnun oldum ben de ziyaretine. Gece Kütüphanesi'nin kapıları 7/24 sonuna kadar açık, kitap ve filmlerin o büyüleyici atmosferini birlikte yaşayabilmemiz için. :)
Silgerçekten çok beğendim ödevime de yardımcı oldu.özeti sürükleyici bir hikayeye benziyor en yakın zamanda tamamını okumak isterim.elinize sağlık :)
YanıtlaSilOkuma isteğinize ve ödevinize yardımcı olabildiğine sevindim. Güzel yorumunuz için teşekkür ediyorum.
SilBen de orjinal dilinde okuyorum açıkçası zorlandığım kısımlar olmuştu. Yazınız ve yorumlarınız gerçekten iyi geldi. Elinize, emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilBegüm.
Shakespeare'ın ustalık eseri Fırtına, sade ama ayrıntılı bir kitap, bu yazıyla biraz aydınlanabildiyse ne güzel. Teşekkür ederim.
Sil