ODALAR

31 Ağustos 2012 Cuma

DOKUZ DÜĞÜMLÜ İP _ John Dickson Carr

Yayınevi: Hayat Kitapları
Basım Yılı: 1963
Sayfa Sayısı: 155

John Dickson Carr hayatının bir döneminde büyücülük ile ilgilenmiş ve bu temayı kullanarak altı polisiye roman yazmış. Dokuz Düğümlü İp'in bunlardan biri olduğunu öğrenince merak edip okumak istedim.

Ted Stevens, Amerikan'ın küçük bir kasabası Crispen'de, karısıyla boş zamanlarını geçirdikleri sayfiye evine gitmektedir. Trende, çalıştığı yayınevinin verdiği Meşhur Cinayet Davaları Antolojisi'nin müsveddelerini okurken, kucağına 1800'lü yıllardan bir kadın katilin resmi düşer. Marie d'Aubrey adındaki bu kadın Ted'in karısına tıpatıp benzemektedir. 

Eve döndüğünde komşuları Despark Park malikanesinin sahibi Mark Despard ondan yardım ister. Babası Miles'ın zehirlenerek öldürüldüğünden şüphelendiğini ve cesedi mezardan çıkararak tanıdık bir doktora otopsi yaptıracağını söyleyen Mark, Ted ve birkaç dostunun yardımıyla mahzen-mezarlığı açtığında inanılmaz bir manzarayla karşılaşır: babasının cesedinin yerinde yeller esmektedir. Ağır beton bloklarla kapatılmış mezardaki ölü nasıl ve nereye kaybolmuş olabilir?

Polisiye konusunda fazlasıyla müşkülpesent biri olarak, Agatha Christie haricinde zevkime uygun pek fazla romana denk gelmediğimi söylemeliyim. Zira kan, dehşet, vahşet, sapıklık hiç ilgimi çekmiyor bu kitaplarda. Modern cinayet kitaplarından hatırı sayılır miktarda okuyup ümidi kestikten sonra Christie çağdaşlarının en meşhurlarından John Dickson Carr'ın iki kitabını okumuştum: İğne Deliği ve On Çay Fincanı. On Çay Fincanı fena değildi ama İğne Deliği fazlasıyla teknik bir polisiyeydi. Dokuz Düğümlü İp, bir hayalet romanı olarak nitelendirildiği için bir kere daha denemek istedim şansımı.

Carr, Christie'yle hemen hemen aynı dönemde yazmış olmasına karşın, onun kitaplarının üçü de daha eski bir çağa aitlermiş hissini verdi bana . Bunun sebebinin hiçbir zaman modası geçmeyecek bir şeye: insani ilişkiler ve derinliklere pek fazla yönelmemesi olduğunu düşünüyorum. John Dickson  daha çok mekan ve mekanik ayrıntılara girişiyor. 

Hâlâ okumak istediğim bir kitabı daha var yazarın: Viran Kule. Ama ne zaman elime geçer ne zaman okurum bilmiyorum, acele de etmiyorum.

4 yorum:

  1. Kitap çok ilgimi çekti benim.
    Ve ben de katılıyorum size polisiye konusunda. Günümüz kitapları fazlasıyla kanlı, bence bu o kadar da keyifli değil. Agatha'nın kitapları ise hem daha temiz hem daha zarif.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Carr hayli enteresan bir kitap yazmış. Denk gelirseniz mutlaka okuyun. Güzel yorumunuz için teşekkürler.

      Sil
  2. Carr yıllar sonra yeniden Türkçede. Yazarın daha önceden Türkçeye çevrilmemiş kitaplarından İmparatorun Enfiye Kutusu (Emperor's Snuff Box) NotaBene Yayınları tarafından yayınlandı. Ayrıca The Arabian Nights Murder (Binbir Gece Cinayetleri) ise yakında yayınlanacak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haber verdiğiniz için teşekkürler, Viran Kule ve diğerlerini de bekliyorum.

      Sil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.