ODALAR

13 Eylül 2014 Cumartesi

KARADUYGUN Sema Kaygusuz

Yayın Evi: Doğan Kitap
Basım Yılı: 2013
Sayfa Sayısı: 212

Sema Kaygusuz okumak istiyordum, hangi kitabından başlayacağım konusunda bir fikrim yoktu. Birhan Keskin'in şiirlerini severim, onun ekseni üzerinden yazdığı romanı okuyayım dedim. Şair bir kadının hayatına dair yazdıkları muhakkak ilginç olsa gerekti. Adının tanıdık bir hisse işaret etmesi, kapağının şahaneliği* de yeterdi.

Şiirsel bir anlatımı olan kitabı tanımlamak zor. Sadece keyif alarak okuduğumu ve yazarın diğer kitaplarına karşı bir merak uyandırdığını söyleyebilirim. 

Ölümü îmâ eden bu karanlık imkansızlık.. [sf 11]

Halbuki Birhan asla dürtülmemelidir. Her gün başka bir kafayla kendiliğinden uyanması gerek. Uykunun gözlerden çekildiği o baygın anların muğlaklığında, kendisi yontmalıdır kendi kafasını. [sf 33]


Tezgaha serdiği mavi kumaşın üstüne Bora'nın ölçülerine göre kestiği pelür kalıpları iğneler. Kumaştan az fire vermek için olabildiğince özenli davranıyordur. O sırada başka bir boyuta geçmiştir Helin. Pelür kalıpların şeklini kuru sabunla kumaşa çizerken gövdesi birdenbire hüner halesiyle kaplanır. Ellerinde yüzyıllık bir ezber vardır sanki. Aynı zamanda ilk kez kumaş biçiyormuşcasına tedirgin, kadifenin ilmeklerine karışır. Herkesten, herşeyden daha yavaştır şimdi. Saplantılı bir dikkatle kumaşa odaklanmıştır. Yeryüzündeki bütün zanaatkârların sarmal zamanına sıçramış, hızla akıp geçen dakikaları dışarıda bırakmıştır. [sf 41]


Hayvanla insanın birbirine en çok benzedikleri an, acıyla haykırdıkları andı. [sf 51]


Acıyı anlatmak kolay değil. İster istemez kekeliyor insan. Acının simiyle parıldamak bir yana, insanın kendisini acıyla önemsetmesi midemi bulandırıyor. Daha yüzündeki çizgilerden ruhunu görmeye fırsat vermeden ağrısını bir çırpıda anlatabilenlerden bu yüzden kaçıyorum. [sf 77]


Has acıyı çeken biri, hayattaki hiçbir şeyi somut olarak kavrayamamayı kabullenmişse de hayattaki herşeyi iliklerine kadar sezinleme lanetiyle sessizce ağrıyordur. [sf 78]


*Kapak tasarımı Ahmet Coka'ya ait. 

1 yorum:

  1. Alıntılar çok hoş gerçekten, kapak tasarımı da öyle:)

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.