ODALAR

29 Ekim 2014 Çarşamba

KÖRLÜK José Saramago

Yayın Evi: Can Yayınları
Basım Yılı: Haziran 2014
Sayfa Sayısı: 360

Saramago, konusu hayli ağır olan bu romanı çok rahat okunabilir bir dille yazmasaydı, bu kadar etkileyici olamazdı sanırım. Kitabı merak, tiksinti, dehşet gibi karışık duygularla okudum. Yazdığı sahneler gözümün önünde canlandı adeta ve romanı okuyan birçok kişi gibi, bir süre etkisinden çıkamadım.

Bir adam, arabasıyla kırmızı ışıkta durmuş, yeşil ışığın yanmasını beklerken aniden kör olur. Karanlık değil aksine bembeyaz bir ışık boşluğuna düşmüş gibi garip bir körlüktür bu. Etrafta bulunanlardan biri yardım maksadıyla adamı evine götürür ve arabasını çalar. Kör adam, doktora gider. Doktor ve o sırada muayenehanede bulunanlar da kısa bir süre sonra aynı beyaz körlüğe düşerler. Körlük salgını hızla insanlar arasında yayılır ve devlet bu bulaşıcı durumdan kurtulabilmek için, körleri ve körlerle temasta bulunanları eski, ıssız bir akıl hastanesinde karantinaya alır. Körler içinde sadece bir kişi, görmediğini söylediği için kocasıyla birlikte hastaneye getirilen doktorun karısı bu salgından etkilenmemiştir. Akıl hastanesinde kesif bir insanlık trajedisi başlar..

Distopik Roman Okumalarımız için seçtiğim kitaplar içinde en sarsıcı distopik dünya Körlük'e aitti, diyebilirim. Yazarın okumak istediğim birkaç kitabı daha var ama Körlük'te de bulunan birkaç karakterin yer aldığı Görmek'i okur muyum, bilmiyorum. José Saramago iyi, jilet gibi bir yazar ama kitaplarını peşpeşe okumak, çelik gibi sinirler isteyebilir. Bir bunaltıcı atmosferden diğerine koşmak, kolayca yapılabilecek bir şey değil. O sebeple biraz ara vermeli. 

Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza birşey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü sonuçları, kuşkusuz, ileride yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri sürer. [sf 94]


12 yorum:

  1. konusu çok ilginç ve diğer distopik romanlardan farklı bir dünya gibi duruyor.. kör olmayan kadının yaşadıklarını merak ettiğim için bile okuyabilirim sanırım :)

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Distopik romanları okumak hiç eğlenceli değil doğal olarak ama alınan lezzet de bir başka.

      Sil
  3. Yazın okudum ve bende müthiş etkilendim. Yazarın çok güzçlü bir anlatımı var. Saramago'nun diğer kitaplarını da listeme aldım, okuyacağım. Görmek kitabını da çok övüyorlar haberiniz olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, yukarıdaki yazıda Görmek kitabından bahsetmiştim. Saramago, okunmaya değer bir kalem.

      Sil
  4. yazarı hiç okumadım ama çoğu okurun kitabı bitirmekte zorlandığını duymuştum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anlattığı atmosfer çok dehşetli olduğu için okuyucuyu zorluyor ama su gibi akan bir dili var.

      Sil
    2. bu arada Bibliocum instagramını biliyorsun büyük bir zevkle takip ediyorum.. her çay sever gibi herhalde ben de kupa, fincan almadan duramam, son fotoğrafındaki kupaya ba-yıl-dım:) bahar karları'na da çok yakışmış... ayıp olmazsa nerden aldığını sorabilir miyim?:)

      Sil
    3. Çok teşekkür ederim Eren'cim, ebay'dan aldım. Senin instagram hesabını takip etmek isterim ben de, kullanıcı adın nedir?

      Sil
  5. Benim instagramim yok Bibliocum, ama tek takip ettigim hesap da seninki, SIK kullanilanlara ekledim, huzurlu ve sakin yasamini yansıtıyor..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok zarifsin canım, mutlu oldum yazdıklarınla. Güzel bakan gözlerin orada varolduğunu bilmek, fotoğraflara yansıyor. Takip ediyorum deyince, kaçırdım sandım bir an ama webten de bakılabiliyor tabii ki :)

      Sil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.