27 Mayıs 2017 Cumartesi

UZUN KIŞIN SUÇLUSU Demet Şahin

Yayın Evi: Şule Yayınları
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 95

İsmi, kapağındaki illüstrasyon ve Şule Yayınları'ndan çıkmış olması sebebiyle aldığım bir kitaptı, Uzun Kışın Suçlusu.

Kitaptaki oniki hikayeden beşi; Yepelek, Zehir, Bayan Modehay'ın Peruğu, Marangaoğlu, Katık ilgimi çeken metinler oldu. 

Yazarın ilk kitabı, genellikle ilk kitaplarda görüldüğü üzere bir yoğunluk hali var, 'çok şey söylemeliyim, hem de farklı ve değişik olmalılar' duygusu veriyor. 'Çok etkilendim, yeni kitapları çıktıkça okurum' diyemem ama yine de hoştu. 

20 Mayıs 2017 Cumartesi

KAPALI ODA POLİSİYELERİ

221B dergisi 8. sayısında Agatha Christie dosyası hazırlamış, dolayısıyla daha önce ilk iki sayısını okuduğum dergiyi tekrar almak ihtiyacı duymuştum. Bu sayıda ayrıca Kapalı Oda Cinayetleri adında güzel bir yazı ve bu türden roman örnekleri vardı. Dergiyi okuduğum sıralarda sevgili Deniz 'Kapalı oda polisiyelerinden birkaç tane okusak nasıl olur?' deyince, bununla ilgili bir okuma planı yapmaya karar verdik.

Dergideki yazıda bahsi geçen kitapları inceledikten sonra Goodreads'ta daha kapsamlı bir liste gördüm ve onun üzerinden ilerlemek istedim.

Düzenlediğim tam listeyi Gece Kütüphanesi Kilitli Oda'da bulabilirsiniz. Listeye dilimize çevrilmiş romanların Türkçe adlarını yazdım. Renkli olanlar ise daha önce okumuş olduklarım, üzerilerine tıkladığınızda Gece Kütüphanesi'nde ilgili yazılara gidebiliyor. Okumayı düşündüklerime de ? ekledim. Aslında tabii ki daha fazlasını merak ediyorum ama şimdilik aşırıya kaçmamak adına 3 roman seçtim.

Bizimle beraber kilitli/kapalı oda polisiyelerinden okumak isterseniz okumamız sonbahar aylarında olacak, seçimlerinizi Kilitli Oda'dan yapabilirsiniz. Sevgiler.

Biblio

7 Mayıs 2017 Pazar

BİR KADIN Annie Ernaux

Yayın Evi: Cem Yayınevi
Basım Yılı: 1993
Sayfa Sayısı: 80

Bir Adam'da olduğu gibi yine cenazeyle başlayan bu hikaye,
hayli kişisel ayrıntılar içeren bir iç döküş gibi, Annie Ernaux'un
annesi ile ilişkisine dair anlattıklarından oluşuyor. Anne ve
babasına dair yazdığı kitapları Türkçe'ye çevrilmiş diğer iki
kitabına göre daha zayıf bulduğumu söylemeliyim. 

Bu kitap ne bir yaşamöyküsü, ne de, kuşkusuz bir roman; belki 
yazın, sosyoloji ve tarih arasında bir şey. Onun isteğiyle içine 
girdiğim sözcüklerin ve fikirlerin egemen dünyasında kendimi 
daha az yalnız, daha az yapay hissetmem için, baskı altındaki 
bir çevrede doğmuş, ancak bu çevreden çıkmak istemiş annemin 
tarih olması gerekiyordu. [sf 80]

6 Mayıs 2017 Cumartesi

BİR ADAM Annie Ernaux

Yayın Evi: Cem Yayınevi
Basım Yılı: 1993
Sayfa Sayısı: 92

Bu kitap Cem Yayınevi'nden Bir Adam, İletişim'den ise
Babam ismiyle çıkmış. Zaten Annie Ernaux'un dilimize
çevrilen kitapları yazdıklarından çok azı olduğu için
bulabildiklerimin hepsini almıştım. Çevirilerinde büyük
bir fark göremedim ama Bir Kadın da yine Cem'den
çıktığı için bu yayınevinin baskısını okumayı tercih
ettim.

Yalın Tutku ve Kürtaj'da hayatının belirli dönemlerinden
bahseden, çerçeveyi net tutan Annie Ernaux, Bir Adam'da
babasına dair yazıyor ve kendi çocukluğundan itibaren
hayatı boyunca ilerleyerek ölmüş babasının portresini
anlatıyor. Tarzı yine aynı, duygularını, geçmişini oluşturan
önemli parçaları steril bir mesafeden romana dönüştürmek.

5 Mayıs 2017 Cuma

KÜRTAJ Annie Ernaux

Yayın Evi: İletişim Yayınları
Basım Yılı: 2000
Sayfa Sayısı: 87

Annie Ernaux'un romanlarını okurken bir otopsi izliyormuşum hissine kapılıyorum. Ama dehşetli, korkutucu değil, sadece soğukkanlı bir tavırla duyguları tek tek çıkarıp önünüze koyuyor. Yazdıkları genel olarak otobiyografik öğeler taşısa da, belli bir mesafede duruyormuş gibi anlattıklarına.

Yalın Tutku'yu Eren'in Okuma Günlüğü'nden referansla alıp okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını merak etmiştim. Yazılma sırasına göre Kürtaj ile devam ettim.

Bazı kitaplar var ki aslında onlardan hiç bahsetmek istemezsiniz, okursunuz ve içinizde bir taş gibi durur. Gözlerden esirgemek için değil de sadece susmak, o parçalayıcı hissi hazmedebilmek, biraz unutabilmek için.