BasımYılı: 1980
Sayfa Sayısı: 154
Mehmet Kaplan'ın nefis kitabı Hikaye Tahlilleri'nde incelediği "Gelinlik Kız" isimli hikayenin zarif ve incelikli anlatımına hayran kalınca, Selim İleri'nin diğer hikayelerini, kitaplarını okumak istemiştim. O dönem kütüphaneden anı-hatırat tarzında bir kitabını aldımsa da bitirmeye muvaffak olamadım. Demek ki hikayelerine bakmam lazım diye düşündüm ve kaldı öylece.
Yakın zamanda bir yerlerde Gelinlik Kız isimli öykünün Dostlukların Son Günü kitabındakilerden biri olduğunu okuyunca yine bir kütüphaneden ısmarladım kendisini.
Bu kitapta Kemal isimli küçük bir çocuğun gözünden etrafında olup bitenleri dile getiren Selim İleri'nin inanılmaz bir dikkatle ayrıntıları görüp resmettiği, karakterlerinin duygularını gayet etkileyici bir şekilde anlattığı kesin. İçe dokunan bir yalnızlık ve keder var cümlelerinde.
Evet, Gelinlik Kız, şimdiye kadar okuduğum en güzel hikayelerden biri fakat Elbise Haritaları hariç, Selim İleri'nin bu kitaptaki diğer hikayelerinin beni aynı ölçüde etkilediğini söyleyemeyeceğim. Elimdeki baskıda olması gereken 16 hikayenin de hepsi yoktu maalesef.
Dostlukların Son Günü'ne ve diğer öykülerine ileride yeniden döneceğimi sanıyorum. Sırf incelikler yüzünden..
Selim İleri'nin kaleminden bu kitaba dair;
“Kendi sesim: Acaba bulabildim mi? Çok severek yazdığım öyküler,
“Dostlukların Son Günü”nü oluşturanlardır. Bunlarla birlikte onları yazarken,
kendi sesimden çok, sevdiğim hikâyecilerinkini dinlemeye koyuldum, sevdiğim
hikâyecilerle sürek avına çıktım. Örnekse “Gelinlik Kız”. Bu çok sevdiğim bir
hikâyemdir. Çehov’un “Çeyiz” adlı bir öyküsünü okur okumaz aklıma gelmişti.
Rusya birdenbire çocukluğumun Kadıköy’ü oldu. Çocukluğumda şöyle bir görüp
sonra veremden öldüğünü öğrendiğim bir genç kız vardı. O belirdi. Genç kızın
mevlüdüne gitmiştik. Eve dönünce annem radyomuzun durduğu masanın
bitişiğindeki koltuğa yığılmıştı. Bu iki çizgi genç kızla ölüm, “Gelinlik Kız”ı
oluşturmuştur. Fakat Çehov’u okumasaydım yazabilir miydim, kestiremiyorum."
“Dostlukların Son Günü”nü oluşturanlardır. Bunlarla birlikte onları yazarken,
kendi sesimden çok, sevdiğim hikâyecilerinkini dinlemeye koyuldum, sevdiğim
hikâyecilerle sürek avına çıktım. Örnekse “Gelinlik Kız”. Bu çok sevdiğim bir
hikâyemdir. Çehov’un “Çeyiz” adlı bir öyküsünü okur okumaz aklıma gelmişti.
Rusya birdenbire çocukluğumun Kadıköy’ü oldu. Çocukluğumda şöyle bir görüp
sonra veremden öldüğünü öğrendiğim bir genç kız vardı. O belirdi. Genç kızın
mevlüdüne gitmiştik. Eve dönünce annem radyomuzun durduğu masanın
bitişiğindeki koltuğa yığılmıştı. Bu iki çizgi genç kızla ölüm, “Gelinlik Kız”ı
oluşturmuştur. Fakat Çehov’u okumasaydım yazabilir miydim, kestiremiyorum."
Ekim ayında ikinci kez okumuştum. Güzel, içli hikayeler.Gelinlik Kız'ın da TV filmi vardı.
YanıtlaSilEvet filmi olduğunu duydum ama o ayrıntıların, hislerin tamamını veremeyeceği için izlemek istemedim. Güzel miydi?
YanıtlaSilKitabın yerini tutmaz filmler derler ya,zaten birebir değil,senaryo biraz daha değiştirilmişti. Tıfıl Toprak Sergen vardı baş rolde:)
YanıtlaSilOkuyucunun kendi zihninde çektiği filmle uyuşmuyor kesinlikle. Toprak Sergen'i merak ettim ama izlemesem daha iyi. :)
YanıtlaSilSırf ismi için bile en kısa zamanda alabileceğim bir kitap.
YanıtlaSilİsmiyle paralel zerafette olduğundan emin olabilirsiniz.
YanıtlaSilBeyoğlu Sahaf Festivalinden bu sene almıştım bu kitabı ama daha okumamıştım.Şimdi daha çok ilgimi çekti bu gece yatmadan önce onu okuyacağım.Teşekkürler...
YanıtlaSilSebep olduğumuza sevindim.
YanıtlaSilbu kitaba sahibim ancak okuma fırsatım henüz olmadı. Öyle bir iştahla alıyorum ki kitapları birikiyorlar, sonra da sıra gelmiyor kolayca. ama okumak için can attım şimdiden.
YanıtlaSilBirikme sorunu hepimizin başında sanırım. Ama bazıları sıyrılıp çıkıyor aradan dediğiniz gibi. Yorumunuz ve ziyaretiniz için teşekkürler. Her zaman bekleriz.
YanıtlaSilbiz de bekleriz her zaman:)
YanıtlaSilElbette, takipteyim.
YanıtlaSil