Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: ?
Sayfa Sayısı: 261
Okurken merak uyandırıran bazı kitaplar var ki bittiği anda hayatınızdan çıkıp gidiyor. Ne bir cümle ne de bir olay anımsıyorsunuz sayfalarından. Palyaço böyle bir kitap, Gece Kütüphanesi'ne yazmak için elime alana kadar varlığını unuttuğum bir romandı benim için.
İlk bölüm 'Bonn'a vardığımda hava kararmıştı.' diye başlıyor. Bu cümle, edebiyat tarihinin en iyi 100 giriş cümlesinden biri seçilmiş. Daha sonra okuyacaklarımıza dair bir ipucu vermesine rağmen basitçe yazılmış bir ödev cümlesi gibi görünüyor. Bu tarz ayrıntılarda anlam bulmağa yol açan şeyin okuyucunun romanla kurduğu bağ olduğunu düşünüyorum. Tam tersi, içinizde bir yere dokunmamışsa, ne söylese boş.
Palyaço, sahneye çıkıp gösteri yaparak
ekmeğini kazanan ve böyle bir meslek seçtiği için ailesi tarafından
saygın olmamakla suçlanan bir adamın hikayesi. Sevdiği kadını, işini,
dostlarını kendisinden bir bir uzaklaştırmasının, tüm yenilgilerinin
toplamı.
Alman Edebiyatı'nın Nobel ödüllü yazarlarından Heinrich Böll, Goethe'nin edebi dehası ya da Herman Hesse'in derinliğinin yanına yaklaşamıyor. Diğer kitaplarını okumadan karar vermek doğru değilse de ismi etrafında oluşan halenin gerçeği yansıtmadığı kesin.
Not: Sahaflardan aldığım kitabın ilk sayfasında 27 Aralık 1973 yılında yazılmış bir not ve içinde kurutulmuş onlarca çiçek vardı. Hatta uzanarak okurken yüzüme düşerek ödümü koparttıklarını da söylemeliyim :)
Daha ben dünyaya gelmeden yıllar önce biri bu kitabı kendinden küçük birine hediye etmiş, o almış okumuş, içinde çiçekler saklamış filan. Garip şey.
Hermann Hesse en sevdiğim yazardır..ve derinliktir ona en yakışan sıfat...
YanıtlaSilKesinlikle. Zevkle okuduğum yazarlardan biri benim için de.
Sil