Yayın Evi: Can Yayınları
Basım Yılı: Haziran 2014
Sayfa Sayısı: 360
Saramago, konusu hayli ağır olan bu romanı çok rahat okunabilir bir dille yazmasaydı, bu kadar etkileyici olamazdı sanırım. Kitabı merak, tiksinti, dehşet gibi karışık duygularla okudum. Yazdığı sahneler gözümün önünde canlandı adeta ve romanı okuyan birçok kişi gibi, bir süre etkisinden çıkamadım.
Bir adam, arabasıyla kırmızı ışıkta durmuş, yeşil ışığın yanmasını beklerken aniden kör olur. Karanlık değil aksine bembeyaz bir ışık boşluğuna düşmüş gibi garip bir körlüktür bu. Etrafta bulunanlardan biri yardım maksadıyla adamı evine götürür ve arabasını çalar. Kör adam, doktora gider. Doktor ve o sırada muayenehanede bulunanlar da kısa bir süre sonra aynı beyaz körlüğe düşerler. Körlük salgını hızla insanlar arasında yayılır ve devlet bu bulaşıcı durumdan kurtulabilmek için, körleri ve körlerle temasta bulunanları eski, ıssız bir akıl hastanesinde karantinaya alır. Körler içinde sadece bir kişi, görmediğini söylediği için kocasıyla birlikte hastaneye getirilen doktorun karısı bu salgından etkilenmemiştir. Akıl hastanesinde kesif bir insanlık trajedisi başlar..
Distopik Roman Okumalarımız için seçtiğim kitaplar içinde en sarsıcı distopik dünya Körlük'e aitti, diyebilirim. Yazarın okumak istediğim birkaç kitabı daha var ama Körlük'te de bulunan
birkaç karakterin yer aldığı Görmek'i okur muyum, bilmiyorum. José Saramago iyi, jilet gibi bir yazar ama kitaplarını peşpeşe okumak, çelik gibi sinirler isteyebilir. Bir bunaltıcı atmosferden diğerine koşmak, kolayca yapılabilecek bir şey değil. O sebeple biraz ara vermeli.
Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak,
vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları,
sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da da
ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza
birşey geldiğinde, bulunduğumuz yere çakılır, hangi yöne olursa olsun
bir adım bile atamazdık. Sözlerimizin, hareketlerimizin iyi ve kötü
sonuçları, kuşkusuz, ileride yaşayacağımız günlere, hatta bizim bu
sonuçları doğrulamak, kendimizi kutlamak ya da başkalarından özür
dilemek için artık bu dünyada bulunmayacağımız günlere göreceli olarak
düzgün ve dengeli biçimde dağılır, zaten kimi insanlar da bu durumun
ölümsüzlük denen ve çok sözü edilen şeyin ta kendisi olduğunu ileri
sürer. [sf 94]
konusu çok ilginç ve diğer distopik romanlardan farklı bir dünya gibi duruyor.. kör olmayan kadının yaşadıklarını merak ettiğim için bile okuyabilirim sanırım :)
YanıtlaSilKesinlikle, okunmaya değer bir roman.
SilMerak ettim çok :)
YanıtlaSilDistopik romanları okumak hiç eğlenceli değil doğal olarak ama alınan lezzet de bir başka.
SilYazın okudum ve bende müthiş etkilendim. Yazarın çok güzçlü bir anlatımı var. Saramago'nun diğer kitaplarını da listeme aldım, okuyacağım. Görmek kitabını da çok övüyorlar haberiniz olsun.
YanıtlaSilEvet, yukarıdaki yazıda Görmek kitabından bahsetmiştim. Saramago, okunmaya değer bir kalem.
Silyazarı hiç okumadım ama çoğu okurun kitabı bitirmekte zorlandığını duymuştum:)
YanıtlaSilAnlattığı atmosfer çok dehşetli olduğu için okuyucuyu zorluyor ama su gibi akan bir dili var.
Silbu arada Bibliocum instagramını biliyorsun büyük bir zevkle takip ediyorum.. her çay sever gibi herhalde ben de kupa, fincan almadan duramam, son fotoğrafındaki kupaya ba-yıl-dım:) bahar karları'na da çok yakışmış... ayıp olmazsa nerden aldığını sorabilir miyim?:)
SilÇok teşekkür ederim Eren'cim, ebay'dan aldım. Senin instagram hesabını takip etmek isterim ben de, kullanıcı adın nedir?
SilBenim instagramim yok Bibliocum, ama tek takip ettigim hesap da seninki, SIK kullanilanlara ekledim, huzurlu ve sakin yasamini yansıtıyor..:)
YanıtlaSilÇok zarifsin canım, mutlu oldum yazdıklarınla. Güzel bakan gözlerin orada varolduğunu bilmek, fotoğraflara yansıyor. Takip ediyorum deyince, kaçırdım sandım bir an ama webten de bakılabiliyor tabii ki :)
Sil