Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 270
Agatha Christie, Mary Westmacott takma adını kullanarak altı duygusal roman yazmış. Bu kitaplardan Türkçe'ye çevrilmemiş iki tane kalmıştı; The Burden ve Giant's Bread. Geçtiğimiz günlerde The Burden, Sevginin Bağladıkları adıyla yayınlandı ve doğal olarak hemen alıp okudum.
Laura, minik kardeşini ölesiye kıskanmakta hatta ondan nefret etmektedir. Fakat evlerinde çıkan bir yangında küçük bebeği alevlerin içinden kurtardığı an tüm duyguları değişir, Shirley'e büyük bir sevgiyle bağlanır. Yıllar geçip büyüdükçe, bu sevgi iki kızkardeşin arasında ağır bir yük haline gelecek, hayatlarını geri dönülmez biçimde etkileyecektir..
Her ne kadar çevirirken pembe dizi isimleri gibi bir ad vermelerini yadırgasam da Agatha Christie'nin polisiyelerinde dahi inceden inceye kendini gösteren insan psikolojisine dair anlatımları Mary Westmacott romanlarında sınırsızca genişleyip derinleştiği için genel olarak bu romancıklar hayli hoşuma gidiyor. Bitmemiş Portre veya Sensiz Bir İlkbahar kadar şahane olmasa da Sevginin Bağladıkları zevkle okuduğum bir kitap oldu.
Aptallık etme. Shirley'nin mutsuz olup olmamasının ne önemi var. Her insan zaman zaman mutsuz olur. Ve bu mutsuzlukla yaşamında karşılaşacağı birçok şey gibi bir şekilde baş etmek zorundadır. Yaşamla başa çıkmak için cesarete, hoşgörüye, açıkyürekliliğe gerek vardır. [sf 86]
Hiç kuşkusuz Laura'nın duygularının kökeninde Shirley vardı. İnsanın herşeyini bildiğini sandığı birinin hakkında bilmediği yeni bir yanı olduğunu keşfettiğinde yaşadığı şoka benzer bir durumdu bu. Laura ve Shirley'nin birbirlerine karşı çok fazla açık oldukları söylenemezdi ama birlikte yaşadıkları uzun yıllar Shirley'nin o zamana kadar Laura'ya nefretlerini, sevgilerini, isteklerini, tutkularını, korkularını anlatmaktan asla çekinmemiş olduğunu göstermişti. [sf 92]
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.