Yayın Evi: Can Yayınları
Basım Yılı: Ekim 2009
Sayfa Sayısı: 98
Şeker Portakalı'nı okuyup sevdiyseniz, ondan daha kısa, az ve hafif ama benzer lezzetteki bu öyküden de keyif alacaksınız demektir.
Japon Sarayı, çocukluğundan kalma hayaletleriyle bir pansiyon odasında yaşayan, içinde bulunduğu şehrin sokaklarında düşler kurarak gezen bir ressamın, Pedro'nun hikayesini anlatıyor. Ona hoşgörüyle gülümseyen bir evsahibesi ve atölyede yaptığı resimlere kıymet veren ustasından başka kimsesi olmayan bu genç adam, bir Nisan ikindisinde, her zaman gitmek alışkanlığında olduğu parkın banklarından birinde hayallere dalmışken Japon giysileri giymiş, çekik gözlü bir adamın yanına oturduğunu farkeder.. Yabancı biraz konuştuktan sonra ona, yeryüzünde herkesin göremeyeceği harikalardan biri olan Japon Sarayı'ndan bahsedince ressam, orayı muhakkak görmek istediğini söyler. Pedro ve yeni arkadaşı Japon Sarayı'na doğru yola çıkarlar.. Kitap o güzelim hayal mekanında ressamı bekleyen bir Japon prensi ve onun ilginç güçleriyle gelişen olayların ardından, hüzünlü ama mutlu bir şekilde son bulur.
Biraz mecburiyetten, biraz tesadüfen elime geçen bu kitabı tebessüm ederek okudum. Yaşınızın derdinde değilseniz, uyumadan önce sizi içinde bulunduğunuz alemden alıp götürerek bir parça mutlu edebilecek, güzel bir hikaye Japon Sarayı. Gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
.
genelde gerilim macera polisiye veya korku romanlarını tercih ediyorum ama sanırım bu da okumaya değer.Özellikle yüzünüzde bir tebessümle okunuyorsa...
YanıtlaSilbir de mimledim seni haber vereyim dedim.
sevgilerimle...
Kısa bir çocuk hikayesi ama cidden güzel. Kendi çapında ufak bir macerası da var denebilir :)
YanıtlaSilMim için teşekkür ediyorum canım, aldığım ilk mim oldu. Kitap-film-oyun yazılarının haricinde yazı olmadığı için kütüphanede, bu yorum içinde cevaplayayım.
JEUX D'ENFANTS [2003]
GECE KÜTÜPHANESİ'nde "HERCULE POİROT" HAFTASI
KLASİKLERİ NİÇİN OKUMALI_İtalo Calvino
BİR TUHAF TURTA DAVASI_Alan Bradley
EXAM / SINAV [2009]
Sevgili Biblio,
YanıtlaSilSeni mimledim :) Kabul edersen sevinirim.
http://kitaparsivim.blogspot.com/2010/10/mim-one-lovely-blog-award.html
Çok teşekkür ederim, gerçekten çok mutlu oldum, bu aldığım ikinci güzel mim fakat yukarıda da belirttiğim üzere "kitap-film-oyun yazılarının haricinde yazı olmadığı için kütüphanede" mimleri yayınlayamıyorum, affını istirham ederim.
YanıtlaSilÖdülün var canım,haber verip gidiyorum,yazıları okumak yorumlamak için sonra geleceğim...
YanıtlaSilJapon Sarayı tüm mimlerime ev sahipliği yaptı, uğurlu bir yazı oldu bu sanırım.. :)
YanıtlaSilEbruli'cim teşekkür ediyorum, yukarıda yazdığım gibi "kitap-film-oyun yazılarının haricinde yazı olmadığı için kütüphanede" mimleri yayınlayamıyorum maalesef. Bazen bu kısıtlamadan dolayı "günlük" gibi bir blog açmayı da düşünmüyor değilim ama herşeyi yazmak yada bu kadar açıkta kendime dair yazmak gelmiyor içimden.
Son cümleni çok sevdim bu arada :) Bekliyorum..
Şeker Portakalı'nı seneler önce okumuştum, hala arada okurum. Sonra Şeker Portakalı'nın bir devamı da olduğunu öğrendim. Artık okudum mu ikisini peşpeşe okuyorum. Bu ikiliye sanırım yeni bir tane ilave olacak artık. Teşekkürler.
YanıtlaSilŞeker Portakalı'nın devamı olduğunu bilmiyordum ama hakikaten dönüp dolaşıp okunası çok güzel bir kitaptır. Japon Sarayı hem o tadda, hem de biraz Küçük Prens'i andırıyor ve çabucak bitiveriyor.
YanıtlaSilYorumunuz için ben teşekkür ederim.
Öneri için çok teşekkürler. Japon varsa severim zaten ama Şeker Portakalı dedin ya okumak farz oldu.
YanıtlaSilRica ederim. Tadımlık güzel bir masal kitaptaki.
YanıtlaSil