19 Nisan 2011 Salı

SUÇ ORTAKLARI_Agatha Christie

Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: Mayıs 2010
Sayfa Sayısı: 287

Agatha Christie'nin genç dedektifleri Tommy ve Tuppence Beresford çifti kurdukları Blunt Dedektiflik Bürosu'na gelen ilginç olayları çözerken her bir konu için polisiye edebiyatının ünlü dedektiflerinden birinin tarzına bürünürler. Kitap bu yönüyle, zevkle okunan bir dedektif hikayeleri silsilesidir.

Dairedeki Peri ve Bir Demlik Çay: Tommy ve Tuppence'ın dedektiflik bürosu,  Herbert Jenkins'in Malcolm Sage isimli romanından esinlenerek oluşturulmuştur. Malcolm Sage'in dedektiflik bürosunun da aynı şekilde bir sekreteri (Tuppence'in Miss Robinson rolü) ve genç bir odacısı (Beresford'ların yardımcısı Albert) vardır. İki büro da telefon hatları ve alarmlarıyla dönemin modern birer mekanıdır. Sage işleri yoğunsa yeni gelen müşterileri kovabilecek kadar kaba olabilirken, Tommy ve Tuppence yoğun oldukları izlenimini vermek için gelenleri bekletmektedir.

Pembe İnci Olayı: Tommy bu hikayede kime öyküneceği konusunda biraz kararsızdır. Önce güzel şık bir ropdöşambır, bir çift Türk terliği ve kemanıyla Arthur Conan Doyle'ün Sherlock Holmes'ü olmaya karar verir ancak olay mahallini soruşturmaya giderken fikir değiştirir. Richard Austin Freeman'ın ünlü karakteri Dr Thorndyke'a öykünür, Tuppence ise onun asistanı Nathaniel Polton rolünü oynar.

Uğursuz Yabancı Olayı: Valentine Williams'ın Francis ve Desmond Okewood kardeşleri baz alınmıştır. Bölümde yine Tuppence'ın ağzından yazarın Çarpık Ayaklı Adam öyküsüne bir gönderme vardır.

Papazdan Kaçınmak ve Gazete Elbiseli Adam: Bu iki bölümlük hikaye şimdilerde neredeyse unutulmaya yüz tutmuş bir yazar olan İsabel Ostrander'ın Havadaki Kanıt öyküsüyle paraleldir. Her iki öyküde de ölen genç bir kadın kilit noktası mahiyetindeki son sözleriyle yer alır. Tommy ve Tuppence, eski bir polis memuru olan Tommy McCarty ve bir itfaiyeci Denis Riordan'ı oynamaktadırlar.

Kaybolan Kadının Gizemi: Sir Arthur Conan Doyle'nin Lady Frances Carfax'ın Kayboluşu isimli öyküsünü anımsatmakta, dedektiflerimiz Sherlock Holmes ve kadim dostu Watson'ı yadetmektedir.

Kör Adamın Oyunu: Bu bölümde Tommy, Clinton H. Staggs'ın kör dedektifi Thornley Colton gibi davranarak önce bir hayli eğlenir, sonrasında ise bu oyunu olayın çözümünde büyük bir rol oynar.

Sisteki Adam*: Klasik İngiliz yazar Gilbert Keith Chesterton'ın kurgu karakteri Father Brown stilinde bir hikayedir.

Kalpazan: Edgar Wallace'ın entrika tarzının bir yansıması şeklindedir.

Sunningdale'in Gizemi: Barones Orczy'nin Köşedeki Yaşlı Adam öyküsü üzerinden ilerlemektedir. Tuppence gazeteci Polly Burton havasındayken, Tommy ise Orczy'nin karakterlerinden Billy Owen kisvesinde bir ipe düğüm atıp durmaktadır.

Ölümün Pusuda Beklediği Ev: Bu dehşetli hikaye için Alfred Edward Wooley Mason'un ünlü dedektifi Hanaud ve Ok Evi isimli hikayesi  ilham kaynağıdır. Savaş döneminde bir hastanenin ecza bölümünde çalışan Christie'nin bilgisini konuşturduğu usta işi zehir hikayelerinden biri olarak Beresford'ların külliyatında yerini alır.

Çürütülemez Kanıt: Cinayet öyküsü olmayan bu bölümde kanıt mefhumu çevresinde dönen dedektif hikayeleri yazarı İrlandalı Freeman Wills Crofts'ın Scotland Yard Müfettişi Joseph French model alınmıştır.

Rahibin Kızı ve Kırmızı Konak: İki bölüm devam eden bu hikaye, Anthony Berkeley'in dedektifi Roger Sherringham'ın bir parodisi gibi başlar ve ünlü İngiliz polisiye yazarı Henry Christopher Bailey'in Dr. Fortune hikayelerinden Menekşe Tarlası'nı anımsatarak devam eder.

Büyükelçinin Botları: Yine H. C. Bailey'in dedektifleri doktor Reginald Fortune ve polis şefi Bell'in izlerini takip eden bir hikayedir.

16 Numaralı Adam:  Agatha Christie burada kendi meşhur romanlarından Büyük Dörtler'i model alır ve esinlenilen dedektifimiz tabii ki Hercule Poirot'dur.

 *Altın Kitaplar'da isim Çöplükteki Adam olarak çevrilmiş ama ne "mist" kelimesinin ne de hikayenin çöplükle bir alakası var.


Kaynakça: 
Wikipedia "Partners in Crime (Short Stories)" 
AGATHA CHRISTIE’s Partners in Crime, by Michael Grost
.
.

2 yorum :

  1. Bütün ilgim Poirot üzerinde olduğu için pek de dikkatimi çekmeyen bir kitap idi Suç Ortakları ancak bu kadar ilginç göndermeler öykünmeleri ile gerçekten okunması gerek. Merakla okuyacağım günü beklemekteyim. Aslında yayınlanma yılına bakarsak bu aralar okumam gerekli ancak öyküleri sona saklamayı planlıyorum. Sevgiler Canım Biblio

    YanıtlaSil
  2. Benim de öyle canım, daha yeni yeni anlıyorum hikayelerinin kıymetini :) Suç Ortakları baya da esprili bir kitap aynı zamanda, seveceğini sanıyorum. Her ne kadar Poriot'muzun yeri ayrı olsa da :)

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.