20 Eylül 2018 Perşembe

BENİM ADIM AGATHA CHRİSTİE Ferran Alexandri

Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: 2018
Sayfa Sayısı: 64

Çocuklara tarihteki ünlü yazarları, bilimadamlarını, komedyenleri, ressamları v.b. tanıtmak için hazırlanmış, Benim Adım.. serisi geçtiğimiz günlerde Altın Kitaplar tarafından yayınlandı. Bu seriden elbette ilgimi çeken Agatha Christie oldu ve ona bakmak istedim.

Sevdiğim yazarın hayatına, kitaplarına ve meşhur roman karakterlerine dair birkaç sayfalık yazılar bulunan bu kitabın illustrasyonlarına bayılmama rağmen hazırlanan metin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Malumunuz polisiye romanlarda katilin kim olduğunu bilmemek onu ilk defa okuyacak kişi için okuma zevki ve heyecanı açısından önemlidir. Agatha Christie romanlarında da dedektif veya olayı çözen kişi bulduğu sonuçları son sayfalarda açıklar veya cinayetin sırrı bir mektup vasıtasıyla aydınlatılır.

Maalesef Benim Adım Agatha Christie kitabının en büyük handikapı bu sonlardan bazılarını açıklamak olmuş. Aslında kitabın başında yazarın kendisi de o gizem duygusunun çok önemli olduğuna değiniyor fakat sonradan bu fikrini unutmuş gibi görünüyor. Christie'nin en güzel romanlarından Fare KapanıOn Küçük Zenci, Doğu Ekspresinde Cinayet 'in katillerini açık açık, Ölüm Sessiz Geldi kitabının failini ise ima yoluyla yazmış. Tüm külliyatı bitirmiş biri için sorun olmaz tabii ama bu kitabı henüz Christie'nin romanlarıyla tanışmamış çocuk ve gençlerin okuyacağını düşünürsek bu pek hoş bir durum değil.

Kitapta ayrıca Agatha Christie'ye dair söylenen yanlış bilgiler de var. Mesela sahte ipuçları vererek okuyucuyu yanılttığından bahsediliyor. Evet, okurun zekasını sınar, ona çok çeşitli olaylar anlatır, birçok kişilerden bahseder, bazı noktalar üzerinde durur fakat aynen gerçek hayattaki bir gizemi çözmekte olduğu gibi bunları ayıklamak ve doğru sonuca ulaşmak da sizin elinizdedir, çözüm için gerekli her türlü bilgiyi vermeye özellikle dikkat ettiğini, polisiye kurallarına bu açıdan sadık kaldığını biliyoruz. Bu açıdan 'sahte' kavramı göreceli denilebilir.

'Hercule Poirot, en sevdiğim dedektif' başlıklı bir bölüm var; o yumurta kafalı, kedi gibi yemyeşil gözlü, minik adamı biz okuyucuları çok seviyoruz, evet ama Agatha Christie ona sinir olduğunu ve aslında yazdığı birkaç roman sonrasında Belçikalı'yı tamamen kitaplarından çıkarmak istemesine rağmen hayranlarının talepleriyle devam ettiğini hem otobiyografisinde hem de kendi prototipi olan yazar Ariadne Oliver'in bulunduğu kitaplarda uzun uzun anlatıyor.

Ve sanki onun kitaplarını hiç okumamış, en azından hakkında kısa bir araştırma yapmamış biri yazmışcasına, metinde yine yanıltıcı bilgiler var: Doğu Ekspresinde Cinayet'te Rachett, Poirot'nun arkadaşı değil, Armstrong'un karısı intihar etmedi, Uyuyan Ölüm'de 'çiftimiz evi alıp içinde yaşamaya başladıklarında içeride onlara eşlik eden tanımadıkları bir kadınla' karşılaşmazlar ve son olarak şimdiye kadar Agatha Christie'nin çocuk hikayeleri yazdığını hiçbir yerde okumadım, bu kitap hariç :)

Nihayetinde bu kitap kime tavsiye edilebilir açıkçası bilemiyorum, Christie'nin tüm kitaplarını okumuş çocuklara mı ?!!! Hazırlayan kişiler biraz daha özenli davranıp, bilmedikleri ayrıntıları uydurmamış olsalar ne güzel olurmuş.
 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.