Basım Yılı: Kasım 2012
Sayfa Sayısı: 279
Ey güzel kumru
Beyaz, bembeyaz kanatlı kumru
Sevgili güzel kız
Her zaman yapayalnız
Ne yerim var, ne evim
Ne karada, ne denizde
Belki de senin kalbinde..
Şahidin Gözleri, Agatha Christie'nin hatırı sayılır güzellikteki romanlarından biri. Kitabı benim için özel kılan, insana dair anlattıkları diyebilirim. Bu yönüyle ilk on listemde müstesna bir yer alıyor.
Jeofizik uzmanı Arthur Calgary, güney kutbundaki keşif gezisinden döndüğünde, paket yapmak için kullanacağı eski bir gazetede kendisine tanıdık gelen bir fotoğraf görür. Annesini öldürmek suçuyla itham edilmiş ve hapishanedeyken hayatını kaybetmiş bir gencin fotoğrafıdır bu. Arthur, genç adamın olay esnasında otostop yaparak bindiği bir arabada olduğunu iddia ettiğini okuyunca, o fotoğrafın neden tanıdık geldiğini de hatırlar. Cinayet gecesi, Jacko'yu arabasına alıp gideceği yere bırakan kendisidir..
Agatha Christie, cinayet nedeni ve süreci açısından olmasa da karakter derinliği yönüyle en zengin kitaplarından birini kurgulamış Şahidin Gözleri'ni yazarken. Jacko'yu ve daha birçok çocuğu evlat edinerek annelik özlemini gidermek isteyen Rachel Argyle'nin kurmaya çalıştığı 'aile'nin içyüzünü tek tek anlatıyor.
Kitapta en sevdiğim karakterler Hester, Micky ve kütüphanede çalışan Tina.. Ancak Mary'nin çıkarcılığı ve kocasına olan saplantısı, Philip'in herşeye burnunu sokan tavrı, Kristen'ın zayıflıkları, Donald ile Arthur'un kıyası, Rachel'ın iyi niyetle gözünün hiç bir şeyi görmemesi v.s. kitabı okunması çok zevkli hale getiriyor diye düşünüyorum.
Jeofizik uzmanı Arthur Calgary, güney kutbundaki keşif gezisinden döndüğünde, paket yapmak için kullanacağı eski bir gazetede kendisine tanıdık gelen bir fotoğraf görür. Annesini öldürmek suçuyla itham edilmiş ve hapishanedeyken hayatını kaybetmiş bir gencin fotoğrafıdır bu. Arthur, genç adamın olay esnasında otostop yaparak bindiği bir arabada olduğunu iddia ettiğini okuyunca, o fotoğrafın neden tanıdık geldiğini de hatırlar. Cinayet gecesi, Jacko'yu arabasına alıp gideceği yere bırakan kendisidir..
Agatha Christie, cinayet nedeni ve süreci açısından olmasa da karakter derinliği yönüyle en zengin kitaplarından birini kurgulamış Şahidin Gözleri'ni yazarken. Jacko'yu ve daha birçok çocuğu evlat edinerek annelik özlemini gidermek isteyen Rachel Argyle'nin kurmaya çalıştığı 'aile'nin içyüzünü tek tek anlatıyor.
Kitapta en sevdiğim karakterler Hester, Micky ve kütüphanede çalışan Tina.. Ancak Mary'nin çıkarcılığı ve kocasına olan saplantısı, Philip'in herşeye burnunu sokan tavrı, Kristen'ın zayıflıkları, Donald ile Arthur'un kıyası, Rachel'ın iyi niyetle gözünün hiç bir şeyi görmemesi v.s. kitabı okunması çok zevkli hale getiriyor diye düşünüyorum.
“Birine iyilik ettik mi, ona karşı büyük bir sevgi de duymaya başlarız. Peki ama ya o iyilik ettiğimiz kimse? O da bizi sever mi? Hayır… Acı ama gerçek bu. Çünkü dünyada taşınması en zor olan yük minnettir…” (sf 73)
“Ah, durumu anlayamıyor musun, Tina? kimse zorla minnet duyamaz. Üstelik bu minnet duyma zorunluluğu kalbin kinle dolmasına yol açar.” (sf 133)
Sen okuyacağım zaman dikkatimi çekmiştin gerçekten çok güzeldi annelik ile ilgili tespitleri derinden etkilemişti yeni baskısı da çok güzel görünüyor çok güzel bir yazı olmuş canım
YanıtlaSilevet canım, çok özel bir kitap. güzel yorumun için teşekkür ediyorum.
SilBol karakterli bir kitap sanırım, senin gibi bir Agatha Christie sever için özel bir yeri olduğuna göre gerçekten çok güzel bir kitap olmalı, sevgiler:)
YanıtlaSilİnsanı irdeleme dozu yüksek kitaplarını daha çok seviyorum Agatha Christie'nin. Bu kitap da onlardan Eren'cim.
SilZarif yorumun için teşekkür ediyorum.
güzel bir kitaba benziyor, aklımda bulunsun :)
YanıtlaSilAgatha Christie okumayı düşünüyorsan bu kitap iyi bir tercih olabilir. :)
Sil