Basım Yılı: 1992
Sayfa Sayısı: 88
Hikayeden iki sayfa okudum. İşaret parmağımı kitabın arasına koyarak kapattım. Durdum. Devamını okumama engel olan o tuhaf, ağrımsı heyecanın geçmesini bekledim. Kelimeler mideme saplanmıştı sanki. Furuğ'un Öyküsü son derece güzeldi..
Bu incecik kitaptaki diğer hikayelere hiç değinmeyeceğim, gayet silik bir şekilde hatırımda kalmışlar ama..
Furug'un
hikayesinde seyr eden biri edebiyata âşık olur, bu kadar net. Celâl
Hosrovşahi'nin dilinden dökülen şiiri okurken, Cafe Nadiri'nin
aynalarında sadece anlatılan hikayeyi seyretmiyor olmanın lezzeti ise
tarif edilemez sanıyorum.
Ah nasıl merak ettim Füruğ'un Öyküsü'nü..:)
YanıtlaSilBeklentiyi yükselttim galiba ama cidden çok etkilenmiştim. Yazıyı buraya ekledikten sonra alıp bir daha okudum, bazı paragraflara yine hayran oldum.
SilEserin isminden midir yoksa sizin yazdığınız nottan mıdır bilmiyorum ama gerçekten okumak istedim şu an bu kitabı. :)
YanıtlaSilTeşekkürler! İyi okumalar diliyorum.
Teşekkür ederim yorumunuz için, iyi okumalar.
Sil