Yayın Evi: İletişim Yayınları
Basım Yılı: 2000
Sayfa Sayısı: 87
Annie Ernaux'un romanlarını okurken bir otopsi izliyormuşum hissine kapılıyorum. Ama dehşetli, korkutucu değil, sadece soğukkanlı bir tavırla duyguları tek tek çıkarıp önünüze koyuyor. Yazdıkları genel olarak otobiyografik öğeler taşısa da, belli bir mesafede duruyormuş gibi anlattıklarına.
Yalın Tutku'yu Eren'in Okuma Günlüğü'nden referansla alıp okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını merak etmiştim. Yazılma sırasına göre Kürtaj ile devam ettim.
Bazı kitaplar var ki aslında onlardan hiç bahsetmek istemezsiniz, okursunuz ve içinizde bir taş gibi durur. Gözlerden esirgemek için değil de sadece susmak, o parçalayıcı hissi hazmedebilmek, biraz unutabilmek için.
Biblio'cum beni de tekrar andığın için çok teşekkür ederim:) Yalın Tutku'dan sonra yazarın diğer kitaplarını okumak aklımda ama bir türlü fırsat olmadı, kürtaj biraz ağır bir kitap sanırım...:)
YanıtlaSilEvet, aynen öyle Eren'cim, yine normal bir şey gibi yaşananları anlatıyor ama değil tabii.
SilRica ederim, tanıttığın için ben teşekkür ederim tekrar :)