{Büyücü}
John Fowles, harikulade romanını baz alarak senaryosunu yazdığı The Magus'u beğenmediğini söyledikten sonra bize çok fazla bir şey söylemek düşmez sanırım. Kitabı bitirdikten sonra ne kadar kötü olabilir ki diye düşünerek izleyeyim dedim ama.. Guy Green yönetmenliğinde, Nicholas Urfe'ü Michael Caine, Conchis'i ise Anthony Quinn'in canlandırdığı film, cidden berbat bir çalışma olmuş. Başta kitaptaki bir çok kilit öğeyi çıkarıp konuyu kısmen değiştiren Fowles'e ait sorumluluk aslında. Ama daha öncesinde böyle ruhani bir kitaptan görsellik beklentilerine izin vermesi de saçmaymış zaten. Büyücü, öyle derinlemesine bir roman ki filmi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Yazarın edebi kuvveti üst düzeyde cümleleri ve anlatımı, Nicholas'ın iç benliğinde yaşadıkları çekilip alındığında Büyücü'den geriye ne kalabilirdi ki?
Filmde iyi olarak nitelendirilebilecek tek nokta kadın oyuncularıydı bence. Anna(Alison) rolünde Anna Karina, Julie'yi canlandıran Candice Bergen ve çok kısa olarak görünse de Soula rolünde Daniele Noel.. Bakışları, mimikleri ve cazibeleriyle nefislerdi.
Romanı okuyun ve öylece bırakın diyorum, bir hiçle karşılaşmak istemiyorsanız tabi.. :)
John Fowles, harikulade romanını baz alarak senaryosunu yazdığı The Magus'u beğenmediğini söyledikten sonra bize çok fazla bir şey söylemek düşmez sanırım. Kitabı bitirdikten sonra ne kadar kötü olabilir ki diye düşünerek izleyeyim dedim ama.. Guy Green yönetmenliğinde, Nicholas Urfe'ü Michael Caine, Conchis'i ise Anthony Quinn'in canlandırdığı film, cidden berbat bir çalışma olmuş. Başta kitaptaki bir çok kilit öğeyi çıkarıp konuyu kısmen değiştiren Fowles'e ait sorumluluk aslında. Ama daha öncesinde böyle ruhani bir kitaptan görsellik beklentilerine izin vermesi de saçmaymış zaten. Büyücü, öyle derinlemesine bir roman ki filmi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Yazarın edebi kuvveti üst düzeyde cümleleri ve anlatımı, Nicholas'ın iç benliğinde yaşadıkları çekilip alındığında Büyücü'den geriye ne kalabilirdi ki?
Filmde iyi olarak nitelendirilebilecek tek nokta kadın oyuncularıydı bence. Anna(Alison) rolünde Anna Karina, Julie'yi canlandıran Candice Bergen ve çok kısa olarak görünse de Soula rolünde Daniele Noel.. Bakışları, mimikleri ve cazibeleriyle nefislerdi.
Romanı okuyun ve öylece bırakın diyorum, bir hiçle karşılaşmak istemiyorsanız tabi.. :)
Edebiyat uyarlaması filmlerin bir kısmı romanın önüne geçer ve ne yazık ki pek çoğu da fiyaskodur. Aynen sizin yaşadığınız hayal kırıklığını yaşatır izleyenlere. Ben birebir örtüşenini pek görmedim. Az sayıdaki iyi uyarlamaların devamını diliyorum bir sinema sever olarak.
YanıtlaSilSiz deyince zihnimi zorladım ama romanını geride bırakacak kadar iyi bir uyarlama hatırlayamadım kendi izlediklerimden. Aklınızda örnek varsa benimle paylaşırsanız sevinirim :)
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ediyorum ve hoşgeldiniz diyorum bu arada.
Büyücü muhteşemdir ama filmi olduğunu bilmiyordum.
YanıtlaSilFilmi eseri geride bırakan bir örneğim var "Rüzgar Gibi Geçti" Scarlet O'hara karakteri sanki Viven Leigh için yazılmıştır. Kitap yerine filmini izleyi tercih ettiğim tek uyarlama ki önce kitabını okumuş olmam rağmen-
Siz yine bilmezlikten gelin diyorum :)
YanıtlaSil"Rüzgar Gibi Geçti" nin kitap olarak çok sıkıcı olduğunu duymuştum, filmi bayıla bayıla izlendiğine göre doğru bir örnek kendisi.
Hoşgeldiniz, geldiğiniz gibi yorum yapmanız da çok hoş, teşekkür ediyorum.
Büyücü'nün filmi olduğunu unutuyorum :) ayrıca hoşbuldum gerçekten blogunuzu çok hoş buldum sevgiler...
YanıtlaSil:) biraz inceleyebildiğim kadarıyla esaslı ve sağlam bloglara sahip birinden bunu duymak ne güzel.
YanıtlaSilestafurullah... mahcup oldum... Kendimce yaptığım şeyler işte... asıl sizden benim duyduklarım çok güzel sevgiler...
YanıtlaSil