11 Ekim 2017 Çarşamba

KIRMIZI PAZARTESİ Gabriel García Márquez

Yayın Evi: Can Yayınları
Basım Yılı: 2016
Sayfa Sayısı: 107

Márquez okumaya bu kitapla başlasaydım, daha kısa sürede hayran
kalır ve diğer yazdıklarını okumak için meraklanırdım. Fakat ilk olarak Yüzyıllık Yalnızlık'ı okumuştum, şüphesiz bir başyapıt ama yazarın
zengin hayal dünyasına uyum sağlayabilmek, onun kıymetini bilebilmek için bir alışma evresi gerekiyor. Bu giriş için çok uygun olan Kırmızı Pazartesi hem yazarın diğerlerinden bağımsız romanlarından, hem de incecik hacmine edebiyat okuruna acı bir zevk veren, kısa ve derin hikayesini sığdırıyor.

Kolombiya'da, Gabriel García Márquez'in çocukluğunun geçtiği köyde, çok eskilerde yaşanmış bir cinayet öyküsünü anlatan Kırmızı Pazartesi, bir düğünün ertesi sabahında başlıyor. Gelinin iki kardeşi, Santiago Nasar adında bir gencin peşine düşüyor ve tüm kasabada öldürmek niyetiyle onu arıyorlar. Roman ilerledikçe yavaş yavaş cinayet anına nasıl gelindiği ve aslında neler olduğunu öğreniyoruz.

Kitabın başında (ve arka kapağında) katil ve kurbanın kim olduğunun açıkça yazmasının okuma heyecanı ve zevkine hiçbir zararı olmayacağını şahane bir şekilde anlatan, sürprizbozan fobiklere cevap niteliğinde bir roman bu. Márquez gizem ve gerilimi öyle bir seviyede tutuyor, hikayeyi son derece acı bir şekilde öyle bir tasvir ediyor ki, son sayfaya kadar merak ediyor ve 'çok yazık!' demekten kendinizi alamıyorsunuz.

Hikayenin verdiği duygu; biraz 'kesinlikle bir gün öleceğini bilerek yaşamak' durumuna benziyor. Santiago'nun öleceğini, hatta barbarca öldürüleceğini biliyoruz en başından, fakat onun yaşadığı anları, yaptıklarını, düşündüklerini, aynı bu durumu başından beri bildiği halde elini kolunu kıpırdatmayan kasaba halkı gibi izliyoruz. Bu da mayhoş bir tad bırakıyor okuyucunun dimağında.

İyi edebiyat böyle bir şey. Bir roman ya da hikaye, okuma esnasında zorlayabilir, bu kitapta olduğu gibi o beyhudelik duygusuyla can yakabilir ama çok güzel olduğu gerçeğini değiştirmez bu. Hatta böylesi, mutlu hikayelerin aksine düşüncede daha derin bir iz bırakır.

12 yorum :

  1. merhaba;
    yeni keşfettiğim güzel bir blog.tebrik ederim. Güzel kitaplar güzel incelenmiş. İzlemeye devam edeceğim.
    İlk gençlik yıllarımda Marquez okumaya Yüzyıllık Yanlızlık ile başlamış ve müthiş sıkılmış bir daha elime Marquez almamıştım.Neden sıkıldım pek hatırlayamıyorum ama Kırmızı Pazartesini mutlaka okuyacağım.Teşekkürler,İyi okumalar.
    ankaralıkitapkurdu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, teşekkür ederim. Hem Gece Kütüphanesi hem de Marquez ile ilgili yazdıklarınıza memnun oldum, Kırmızı Pazartesi'yi okuduktan sonra da düşüncelerinizi bekliyorum. Rumuz bıraktığınız için ayrıca tebrikler.

      Sil
  2. Kırmızı Pazartesi beklentimin de üzerindeydi :) İyi edebiyat böyle bir şey gerçekten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Minik bir mücevher gibi, kısa, öz ama çok sarsıcı bir roman.

      Sil
  3. Merak ettiğim kitaplardan biri. Güzel yorumun sayesinde listeme ekledim. Bir de ben tanışayım Márquez'in kalemiyle. 😊 Sevgiyle kal.. 🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel söylemişsin, teşekkür ederim ve keyifli okumalar ♥

      Sil
  4. kırmızı pazartesiyi akşam kitabım gelir gelmez okudum. Polisiye-suç türünde; "olacağı önceden bilinen" bir olayın yarattığı gerilimi anlatması açısından ilgi çekici bir kitap.Ayrıca o süreçte çevrenin psikolojik ve toplumsal reaksiyonunu anlatmasını da başarılı ve sürükleyici buldum. Neden eskiden Marquez okumadığımı da şimdi hatırladım. Oldukça dolambaçlı bir anlatımı var üstadın. Bu üslup Kısa bir eser olduğundan beni yormadı ama diğer eserlerinde bunaltıcı olabilir.Teşekkür ederim. Yıllar sonra Marquezi hatırlattığınıza sevindim..
    İyi okumalar
    ankaralıkitapkurdu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Edebiyat biraz kafa yorduğunda daha leziz bir şey oluyor. Gece Kütüphanesi’ndeki yazıların bir yerlere böyle ulaştığını duymak da güzel, teşekkürler.

      Sil
  5. Merhaba Gece Kütüphanesi! Öncelikle bloğunun görselliğine, tasarımına bayıldım! ^_^
    Hiç okumadığım ama okumak istediğim bir yazar, çok hoş bir yorum olmuş. Emeğine sağlık! ^_^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, çok incesin teşekkür ederim, keyifli okumalar diliyorum. ☺️

      Sil
  6. hep merak ettiğim, okumak istediğim bir roman Biblio'cum, keyifli okumalar, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Eren’cim benim de yazılarını okuduğumda yaptığım gibi, erkene alınmasına sebep olurum belki ne güzel 💕

      Sil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.