Yayın Evi: Everest Yayınları
Basım Yılı: 2002
Sayfa Sayısı: 242
Büyülü gerçekçilik akımına uyarak yazdığını biliyordum, bunun haricinde yazar hakkında çok az fikrim vardı. Kitabı, ismi ve kapağının cazibesine kapılarak aldığımı itiraf ediyorum. İlk birkaç sayfayı okur okumaz Angela Carter'ın kurguladığı dünyayı öylesine beğendim ki, bu minvaldeki diğer kitaplarda olduğu gibi 'daha önce niye okumamışım!' diye hayıflandım biraz.
15 yaşlarında romantik bir genç kız olan Melanie, anne ve babasının ani ölümü üzerine, iki küçük kardeşi; Jonathan ve Victoria ile birlikte, Londra'da bir oyuncakçı dükkanı sahibi amcası Philip'in yanına taşınır. Sağır dilsiz yengesi Margaret'in onları çok iyi karşılamasına rağmen, alıştığı lüks düzenden vazgeçmek zorunda olmak, Margaret'in erkek kardeşleri Frankie ve Finn'in tuhaf hallerine alışmak ve Philip amca'nın despot tavrıyla başa çıkmak Melanie'ye çok zor gelir. Evin alt katında bulunan dükkanda çalışmaya başlayan genç kız, bodrumdaki oyuncak atölyesinde düzenlenen garip tiyatro törenlerinin bir parçası olmak zorunda da kalacaktır..
Böyle belli belirsiz rüya gibi uçucu anlatımları, hafif gotik biraz duygusal tasvirleri, peri masallarını andıran atmosferiyle Melanie'nin hikayesi son zamanlarda okuduğum en iyi şey diyebilirim. Acı dolu, hüzünlü, aynı zamanda saf, güzel ve etkileyici bir romandı. Büyülü Oyuncakçı Dükkanı tarif edilemez bir zevkle okuyup, hatırasından mutluluk duyduğum kitaplardan biri oldu benim için.
Angela Carter okumaya Kanlı Oda'yla devam ettim. Şimdi sırada Sirk Geceleri var. Yazarın Türkçe'de bunlardan başka kitabı olmaması çok fena diye düşünüyorum.
Sayende yeni yazarlar ve kitaplar keşfediyorum, bu kitabı da listeme ekledim, teşekkürler:)
YanıtlaSilRica ederim. Gece Kütüphanesi'nin amacına ulaştığını haber verdiğin için çok teşekkürler. :)
SilBenim söyleyeceklerim de Eren'den farklı değil.
SilÇok teşekkürler.
Bu güzel yorumu yinelemeniz mutlu etti, teşekkürler.
Silgüzel kitaplardan:)
YanıtlaSilSizin için hangi yönüyle güzel olduğunu da yazsaydınız memnun olurduk, teşekkürler.
SilÇok merak ettim ben de listeme ekledim böyle kasvetli bir günde okumaya başlamak isterim...
YanıtlaSilNot: Yeni yazı görmek büyük bir mutluluk oldu benim için
Sevgiler
Teşekkür ederim Deniz'cim, yazıların devamı ve Christie görselimiz geliyor yakında inşallah. :) canımsın.
Siltekrar söylemek istiyorum: böyle kitap ismi mi olur? bi kitaptan bekleyeceğin herşeyi vaadeder gibi..
YanıtlaSilmasal gibi, şeker gibi, kapağı da harika. nasıl keşfettin merak ettim gizemli Bibliocum
Tam senle özdeşleştireceğim bi kitap , rafta ben görsem aklıma sen gelirdin
okumak için delirdiğimi de eklememe gerek yok değil mi ^.^
bu blogu çok seviyorum
yanaklarını sıkmak istediklerimden
Bu akşam ki coşkun çok hoş Euphoric'cim. Gece Kütüphanesi'ni böyle esrarengiz, renkli, masal diyarı gibi bir yer olarak görmen de çok mutlu etti beni. Yanaklarını sık, sev istediğin gibi =) ohh ne güzel.
SilYıllar önce Pelin Batu bahsetmişti Angela Carter'dan. Çok daha ağır ve kasvetli yazıyor sanıyordum. Kitaplarına bakarken bu ismi gördüm, iyi ki almışım. =)
Okuduğunda da konuşalım olur mu?
İlk defa duyduğum kitaplardan, fotoğrafı görünce acaba Chucky'nin hikayesi mi dedim :) değilmiş.
YanıtlaSilMerak ettim kitabı.
Evet öyle değil. Çok daha insani bir roman. O bebek de çok sevimli gelmişti bana ilk gördüğümde.
Sil