Yayın Evi: İlya Yayınevi
Basım Yılı: Temmuz 2013
Sayfa Sayısı: 385
Tanzimât Okumaları'mızdaki son kitabım, Türk Edebiyâtı'mızın ilk tarihi romanı Cezmi'ydi.
II. Selim zamanında yaşayan, cesur ve vatanperver bir asker; Cezmi. Türk ve Tatar ordusunun İran'la savaşlarında Kırım Hanı'nın kardeşi Adil Giray, esir düşer ve hapsedildiği zindanda kendisini görmeye gelen İran Şahı'nın kızkardeşi Perihan'la birbirlerine aşık olurlar. Şahın karısı bu sevgiye engel olmak için elinden geleni yapacak, gençlerin yardımına Cezmi koşacaktır..
Bu romanı, İlya Yayınları'nın günümüz Türkçesine uyarlanmış haliyle okuduğum için gayet akıcıydı. Fakat anlatılan hikayede jest ve duygular o kadar abartılı ki, yapmacık hissi veriyor. Evet, elbette bu bir kurgu ama maalesef olgunlaşmış bir kurgu değil. Ayrıca kitabın isminin Cezmi olması da biraz garip. Cezmi, bir çeşit figüran gibi romanda.
Yıllar önce bir tesadüf eseri, Bolayır'daki kabrini ziyaret ettiğim Nâmık Kemâl'in eserlerinin bir kısmını okumuş olmaktan dolayı memnunum. Edebiyatımıza yeni yollar açarken, ilk defa gidilen bu yollarda zorlanması, roman ve oyunlarında eksikler bulunması ve yer yer hayli bunaltıcı olması da normal diye düşünüyorum.
Tanzimât Okumaları'mıza dahil olurken nitelik açısından tatmin edici olmasını bekliyordum, yine aynı sebeple yenileri için de hevesleniyorum. Bu okumaya vesile olan kıymetli arkadaşım thalassapolis'e tekrar teşekkür ederim. Nicelerinde görüşmek, edebiyatımızın temel taşlarını birlikte, yeniden keşfetmek dileğiyle..
Cezmi'nin ilk tarihi roman olduğunu bilmiyordum, çok ilginç:) bu arada Bibliocum Blog Ödülü kabul ediyor musun bilmiyorum ama ödülün var, etmiyorsan da blogunu severek okuduğumu söylemiş olayım, sevgiler:)
YanıtlaSilBatılı anlamda ilk tarihi roman da diyebiliriz, sanırım. Sancılı ilkler :))
SilÖdül için çok teşekkür ederim canım, kitap tavsiyelerini ben de büyük bir zevkle okuyorum ve faydalanıyorum. ♥