Yayın Evi: Metis Yayınları
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 174
Okurken içinde yaşıyormuşçasına dehşetini hissettiğim bir kitaptı bu.
Romanya kırlarında bir malikane, hep
yorgunmuş gibi görünen ev sahibesi ve evdeki tekinsiz atmosferi yoğun bir
şekilde hisseden misafirler, menekşe kokusu, eski folklorik hikayeler,
Christina'nın gerçekmiş gibi duran portresi... Uzun zamandır bu kadar
ürpertici bir kitap okumamıştım.
MÖSYÖ NAZARIE kapıya vurulduğunu işitince artık kalkmaya karar verdi. Yarım saattir uykuyla mücadele etmekteydi. Gözlerini açıyor, insanı dirilten sabah serinliğini, odadaki çiğ ışığı fark ediyor, sonra yine uykuya dalıyordu. Hafif, kesintili, bu yüzden de iyice tatlı bir uykuydu. Tekrar elde edilmesi güç bir mutluluğun uzaması gibiydi. Direnişi ne kadar güçlü olursa, uykuya kayış da o kadar tatlı oluyordu. Bir saniye daha, bir saniye daha... Sanki uykunun derinliklerinde, bu mutluluğun geçici olduğu, yakında bu tatlı salıntıdan kopup dışarının ışığına fırlatılacağı bilinci daima yaşıyordu, ısrarla. Kapıya vurulmasıyla tam olarak uyandı. [sf 24]
Tam benlik bir kitap galiba Biblio'cum harika bir keşif, keyifli okumalar, sevgiler:)
YanıtlaSilOkuduktan sonra da yorumunu bekliyorum o halde, sevgiler 💓
SilBen de çok merak ettim, listemde.
YanıtlaSilBu tarz dehşetli kitaplar çok ilgi alanımda değil ama yine de iyi bir tanesine denk gelince çok memnun oluyorum. Matmazel Christina da öyleydi.
SilBiblio'com okudum, çok güzeldi, gerçekten o dehşeti hissettiriyor,sayende yine güzel bir kitabı tanımış oldum, çok teşekkür ederim tavsiyene, sevgiler:)
YanıtlaSilRica ederim, beğenmene sevindim. 💓
Sil