14 Ağustos 2018 Salı

ÇİN GÖLÜ CİNAYETLERİ Robert Van Gulik

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
Basım Yılı: 1992
Sayfa Sayısı: 237

Çin Gölü Cinayetleri'ni çok kısa bir sürede, hayli beğenerek okumuştum. Hollandalı bir sinolog tarafından oryantalist bir bakış açısıyla yazılmış olmasına rağmen güzel bir kitaptı.

Ortaçağ Çin'inde taşra görevi için Han-Yuan şehrine atanan Yargıç Dee, oradaki işine başlayalı iki ay olduğu sıralarda şerefine verilen bir ziyafete katılır. Şehrin nehir üzerinde yüzen eğlence gemilerinden birindeki akşam yemeğinin ardından, bu çiçek gemisinde çalışan kızlardan biri, büyüleyici güzellikte genç bir dansöz olan Badem Çiçeği ortadan kaybolur. Yargıç neredeyse gözleri önünde yokolan bu güzel kızın peşinde, ona ne olduğunu bulmak için çalışmaya başlar...

Kitapta kadınlara verilen isimler; Badem Çiçeği'nin yanısıra Bulut Perisi, Krizantem, Şeftali Çiçeği, Salkımsögüt, Gelincik, Ay Perisi gibi şairaneydi. Aynı şekilde esrarengiz cümlelerden oluşan bölüm adlarını da çok başarılı buldum. 'Yargıç Dee, öğrencinin kitaplığını karıştırıyor; ıssız bir tapınakta otopsi yapılıyor.' 'Yargıç bir kuşla ve balıklarla konuşuyor, yardımcılarına teorisini anlatıyor.' 'Yargıç mermer terasta mehtabın tadını çıkarıyor, gece ziyaretinde garip bir hikaye dinliyor.'

7. yüzyılda Tang Hanedanı'nda yaşamış ve sarayda görev almış, gerçek bir kişi olan Di Renjie'den ilhamla kurgulanmış Yargıç Dee karakteri, o dönemin bir çeşit polis müfettişi aslında. Yine Yargıç Dee'nin yer aldığı Çin Altını Cinayetleri, Çin Labirenti Cinayetleri, Çin Çanı Cinayetleri v.b. bir seri polisiye romanlar bulunuyor fakat Türkçe'ye sadece bu kitap çevrilmiş maalesef. 

Kitabın arka kapağında Robert Van Gulik'in 'on iki dil konuşan, yedi telli Çin lavtasını ustaca çalan, kitap resimleyen, kaligrafi bilen, Çinlilerin Ortaçağ yasaları kadar kişisel yaşamlarıyla da ilgilenen' bir yazar olduğundan bahsediliyor. Çin kültürüne böyle derinlemesine bir ilgi ve bilgi birikimi, yazdığı egzotik romanın bir özentiden ibaret olmamasını sağlamış.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.