18 Temmuz 2011 Pazartesi

BİZİM KAFENİN KIZLARI_Laura Schaefer

Yayın Evi: Epsilon Yayınları
Basım Yılı: Aralık 2010
Sayfa Sayısı: 231 (iri punto)


Bizim Kafenin Kızları, şimdiye kadar okuduğum en hoş gençlik romanlarından biri. Rengarenk kapağının cazibesine kapılarak almıştım ama okuyunca çok sevdim.

Annie Green, ergenlik çağının başlarında, yaşıtlarından biraz farklı takılan bir kız. Anneannesi Laura'nın sahibi olduğu çayevinde çalışmaya başladıktan kısa süre sonra işletmenin aslında maddi açıdan zor durumda olduğunu farkediyor ve çok sevdiği Yaprak Kafe'nin kapanmaması için Laura'nın Çay Güzelleri adını verdiği iki kız arkadaşı Genna ve Zoe ile beraber kolları sıvıyorlar. Bu arada kafede çalışan, Annie'nin fazlasıyla etkilendiği stajyer Jonathan da elinden geldiğince destek oluyor kızlara. Romanın nihayetinde kısmen de olsa mutlu sona ulaşıyorlar.


Kitabı beğenmemin asıl nedenlerinden biri; her bölüm başında çay üzerine ünlü yazarların kitaplarından birer alıntı veya özlüsözün yer alması. "Çay olan yerde umut vardır." Arthur W. Pinero, " Bir insanın içinde çay yoksa, o insan doğruyu ve güzeli anlayamaz." Japon Atasözü ve niceleri.. Ayrıca çok cici "çay" temalı çizimler mevcut sayfalarda. Annie ve Laura'nın çay yanında yenebilecek kek ve sandviç tarifleri, eskimoda, hoş çay reklamları da yer yer kitabı süslüyor.

Bu şirin ve neşeli olmasının yanısıra zarif bir perspektife sahip romanı okuyun. Eminim benim gibi, içindeki her bir ayrıntıdan keyif alacaksınız.


7 yorum :

  1. biraz önce kendime şu yakıcı sıcağa aldırmadan çay yapmıştım.. söylene söylene içtim.. ama çaya diil havaya.. hava böyle sıcak olmasa rahat içerdim sevgil çayımı diye:)) kitap bu yüzden ilgimi çekti, alıp okuyasım geldi:))

    Bu arada reader'da postunu görünce şöyle söylendim farkında olmadan:) kızma ama:) "ne ara okudun eşş, çok tatlısın":)) tam olarak bunu söyledim, sonra da güldüm kendime.. sanırım kitaı yeni almıştın ne ara okudun sorusunun nedeni bu? çok tatlısın lafı da okuyan insana ayılıp bayılmamdan geliyor:)) kusura bakma:) iyi okumalar:))

    YanıtlaSil
  2. ben de biraz evvel limonlu çay içiyordum yazıyı yazarken :) Aslında birkaç gündür bir türlü bitiremedim kitabı, o kadar da hızlı değilim maalesef. Ama tabii o güzel kolimden :P çıkanlardan biri bu. yorumun çok şeker bu arada, güldürdün beni :)))

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten ne ara okudun=D Ben de daha kitabı alıcam=P Ama çok güzel yorum yapmışsın, bu kadar beğendiğine göre ben de mutlaka alıp okumalıyım;)

    YanıtlaSil
  4. Eğlenceliye benziyor,klasiklerden fırsat bulamıyorum - daha doğrusu onlar varken elim varmıyor böyle kitapları almaya- okumaya:) ama böyle fasılalalar da olmalı...

    YanıtlaSil
  5. Güngör,

    Sende gördükten kısa bir süre kitap siparişim olunca eklemiştim hemen :) Eğlenceli bir şey okumak istediğim için öne aldım gelince. Çok tatlı bir kitap.

    N.Narda,

    Klasiklerin yahut ağır romanların kıymetini, tadını daha iyi alabilmek için arada böyle hafif kitaplar da okunmalı diye düşünüyorum ama iyisi tabii gene de. Bunun gibi. :) Yoksa asla okumak, hatta görmek istemediğim kitaplar da var :)))

    YanıtlaSil
  6. çay ile ilgili olduğu için bayıldığım bir kitaptı bu :)

    emekli olunca böyle bir dükkan açmayı çok istiyorum :) bütün gün çay içip kitap okumaktan daha güzel daha huzurlu bir hayat düşünemiyorum :)

    o kadar zevk alıyorum ki senin kitap önerilerini okurken anlatamam :) kitap seven insanlarla birşeyler paylaşmak çok güzel.

    christie konusuna hiç girmiyorum bile, en sevdiğim yazar,senin de sanırım öyle :) ilk gençlik yıllarımın en iyi dostu, sırdaşı.hayatımdaki en büyük olumsuzlukları onun kitapları sayesinde atlattım.ruh sağlığımı korumama çok yardımcı oldu :) sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Çay ile ilgili fotoğraflarından biliyorum ki açacağın kafe çok zarif ve masallardaki mekanlar gibi bir şey olur :) Ne de güzel olur.

    Bu yazıların tek gayesi hoş bir tad bırakabilmek çoğu zaman. Hal böyle olunca böyle güzel yorumlar deavm etmeğe büyük bir teşvik oluyor benim için.

    Christie tutkunuyum desem doğru olur artık sanırım. Söylediğin şeyi yani kitaplarının insanı usul usul sararak mutlu etmesini çok iyi anlıyorum, aynen bu duyguyu yaşıyorum ben de. Çok klişe bir tabir ama O, kötü zamanlarda sığınılacak güvenli bir liman gibi, okuyucusunu dehşete düşürmez, üzmez, sakin sakin anlatır, nasihat eder, öğretir, meraklandırır, zaman zaman soluğunu kesecek kadar keyiflendirir.

    Hem Christie sevgimiz, hem de iki kanadımızın birden eksik olması dolayısıyla benziyoruz birbirimize. Senin yazılarını okumak mutlu ediyor beni :)

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.