12 Nisan 2011 Salı

ÖLÜM SAATLERİ_Agatha Christie

Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: Mart 2009
Sayfa Sayısı: 256

Nisan ayı Agatha Christie Okumaları'mın ilk kitabı Ölüm Saatleri'ydi. İçinde tadımlık Hercule Poirot da barındıran roman, genel itibariyle sürükleyen, akıcı bir anlatıma sahip. Daha önceki okuyuşumda da beğenmiş olduğumu hatırlıyorum. Ortalama bir Christie ayarında, sonunda taşların düzenlice yerli yerine oturduğu bir kitap.

Ölüm Saatleri'nde Agatha Christie, yazarın ve Colin Lamb adında bir genç adamın gözüyle olayları anlatmayı uygun bulmuş. Bir parça hareket katmak istedi herhalde.

Colin, bir casusluk görevi için Wilbraham Crescent semtini dolaşırken evlerin birinden genç bir kız fırlar ve içeride kör bir kadının bir ölünün üzerinde gezindiğini haykırır. Kızın adı Sheila Webb'tir ve bir daktilo bürosunda çalışmaktadır. İş için çağırıldığı eve geldiğinde orta yaşlı bir adamın cesediyle karşılaşmış ve şok geçirmiştir. Odada aynı zamanda hepsi bir saat ileri gitmiş dört saat bulunur.  Evin sahibi Miss Pebmarch, genç kızı bürodan istemediğini söyler. Birkaç gün sonra daktilo bürosundan bir kız öldürülür. Olayların iyice karmaşık bir hal alması üzerine, Colin'in eski dostu Hercule Poirot'ya başvurur. Sevgili dedektifimizin küçük gri hücreleri ve olayları karşı apartmandan gözleyen bir kız çocuğunun yardımıyla esrar çözülür.

Kitapta Hercule Poirot iyice yaşlanmış ve her zamanki adeti üzere koltuğunda oturarak olayları çözebileceğini ifade etmekte, Christie onun bu forsunu bozmamak için Colin Lamb'ı oluşturmuş olmalı. Sonlara doğru köpek-sahibi benzetmesinde açıkladığı gibi, onun yerine sağa sola koşacak, ortalığı didikleyecek birini bulmuş.

Bu arada Poirot'nun her zamanki gibi anlaşılmaz görünen tekerlemeler* mırıldanması ve bu defakileri Alis Harikalar Diyarında kitabından seçmesi çok güzeldi.


Ölüm Saatleri'nde cinayetin çözümüne direk etkisi olmasa da olay mahallinde anlatılan evlerin konumu biraz karışık geldi bana. Bazı Christie kitaplarında olduğu gibi bir kroki görebilsek iyi olurdu diye düşünüyorum.

* Agatha Christie ve kitaplarında geçen Çocuk Tekerlemeleri üzerine sıkı bir derleme okumak için cinairoman tartışma platformunu ziyaret edebilirsiniz.

5 yorum :

  1. Hastings her zaman eylemi Poirot oturup düşünmeyi sever. Her zaman da Poirot, Hastings'e takılır " Hep koşturmak istiyorsun beni enerjine hayranım" gibi cümlelerle :)

    Yine merakımı kamçılayan bir yazı olmuş canım eline sağlık.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Doğru söylüyorsun Deniz'cim Hastings her zaman klasik iz süren dedektif gibi görmek istiyor Poirot'yu ama bizimki ağırlığına yakıştırmıyor genelde öyle şeyleri. Gerçi bazen ayak izi takip ettiği, hatta bir kitapta koşup katili kucakladığı da olmamış değildir :))Üç Perdelik Cinayetti galiba. Dersimiz Cinayet'te de bir fransız dedektif vardı, tam bahsettiğimiz tipte, Poriot baya dalga geçiyordu onunla diye hatırlıyorum. Giraud muydu? :)

    Bugün kuzenimle konuşuyorduk, yenilerde birkaç Christie okumuş (27 yaşında) "Niye bugüne kadar okumamışım," diye hayıflanıyordu. "Sen hep söylerdin, ne kadar güzel, akıcıymış" falan dedi, çok hoşuma gitti o hali, birini daha kazandık klübe anlayacağın :)

    Benim de genelde Nisan'lar bunalım geçerdi, bu seneki çok güzel geldi canım, Agatha Christie etkisinden mi bilemiyorum ;) Her ne kadar biraz yavaş ilerlesem de.

    YanıtlaSil
  3. Evet canım haklısın, Hastings Giraud'u över hatta koşturup durduğu için tam hayallerindeki dediktif tipidir. Ama her zaman olduğu gibi gri hücreler üstün gelir. :)

    Yaşasın bir kişi daha kazandık ne güzel.

    Geçenlerde bir blogda gördüm epey hafife alınmıştı A.C. böyle güzel kitaplarını okurken keyfim kaçmasın diye yazıyı okumadım ve yorumda yazmadım. İnsanların fikrini değiştiremeyiz bu bir zevk meselesi. Bize göre A.C. çok zeki ve şahane romanlar yazmış bir yazar. Cinayet kurgulamak bir yana bu kadar karakter yaratmak bile bir zeka örneği her zaman bunu savunurum.

    Bu ay gerçekten çok güzel geçiyor ;) Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. film izlemek ve kitap okumak ... iyi ki buldum bu bloğu izlemeye alıyorum

    YanıtlaSil
  5. Teşekkür ederim Dilek hanım. Hoşgeldiniz GECE Kütüphanesi'ne..

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.