7 Şubat 2012 Salı

NOEL KEKİNİN GİZEMİ_Agatha Christie

Yayın Evi: Altın Kitaplar Yayınevi
Basım Yılı: Ocak 2011
Sayfa Sayısı: 271

Kitap beş Hercule Poirot hikayesinden oluşuyor:

Noel Kekinin Gizemi

Bir Asya prensine ait değerli yakut çalınınca Hercule Poirot'dan onu bulması rica edilir. Sevgili dedektifimiz, iz peşine düşerek Noel tatilini geçirmek için King's Lacey  adında büyük bir kır malikanesine misafir olur.

Karın lapa lapa yağdığı yılın son günlerinde, geleneksel Noel kutlamaları, yemekleri v.s. ile süslenen hikaye, klasik bir cinayet öyküsü olmamakla birlikte, Poirot'nun yastığının üzerine bırakılan 'Mürdüm erikli kekten yemeyin, iyiliğinizi düşünen biri.' notu, Bridget ve arkadaşlarının ünlü dedektif için planladıkları dramatik oyun gibi öğeleriyle heyecanlı bir hal alıyor.

Agatha teyze'mizin kitaba eklediği Noel kekinin tarifiyle dimağınızda tatlı bir his bıraktığını söylemek de mümkün. 


İkinci Gong

Christie'nin kilitli oda polisiyelerinden biri. Hubert Lytcham Roche çalışma odasında başından vurulmuş olarak bulunur, tüm pencere ve kapılar kilitli, tabanca ise maktülün yanıbaşındadır. Poirot, zengin ve huysuz ihtiyarın ölümündeki esrar perdesini kaldırmak için kolları sıvar.

Şamar Oğlanı

Agatha Christie'nin psikolojik kurguya sahip, güzel hikayelerinden.

Sir Reuben Astwell'i öldürdüğü gerekçesiyle yiğeni Charles Leverson tutuklanır. Herşey açık ve net gibi görünmekteyken, Sir'ün karısı Lady Astwell,  Charles'ın suçsuz olduğunu söyleyerek Poirot'dan yardım ister. Dedektif, konağa gelerek olayı araştırmaya başladığında durumu açıklamak için Lady'nin sezgilerinden çok daha fazlasına ihtiyacı olacaktır..

Yirmidört Karakuş

Bir dostu ile akşam yemeğine gittiği restoranda, kadîm müşterilerinin sipariş alışkanlıklarını harfi harfine bilen garson Molly, Poirot ve arkadaşına tuhaf bir olaydan bahseder. Uzun zamandır her hafta aynı günlerde gelip yemek yiyen ve aynı menüyü sipariş eden bir müşterisi, farklı bir günde gelerek hiç sevmediği yemekleri sipariş etmiştir.

Olaydan şüphelenen Hercule, 'alışkanlık' denilen kuvvetli olgudan yola çıkarak bir cinayeti açığa çıkarır.

Düş

Hadsiz bir servetin sahibi olan Benedict Farley, her gece aynı rüyayı görmektedir. Danışmak için mektup yazdığı Poirot'ya, sürekli tekrarlanan rüyasında üçü yirmisekiz geçe kendisini vurduğunu ifade ederek bunun bir çeşit hipnoz veya telkin etkisiyle olup olamayacağını sorar. Poirot olumsuz yanıt verir.

Ünlü dedektif bir hafta sonra Farley'in kendisini vurduğu haberini alınca, olayın çözümünü üstlenir.

Sarı Süsen

Şampanyadaki Zehir romanının bir çeşit taslağı olarak da nitelendirilebilecek bu güzel hikayede, Hercule Poirot bir gece geç vakit, evinde oturmuş dinlenirken telefon çalar. Telaş ve korku içindeki bir kadın sesi, hemen Jardin des Cygnes restoranında sarı süsenlerle süslenmiş masaya gelmesini, bunun bir ölüm-kalım meselesi olduğunu söyler. Poirot, denilen yere gidecek ve bir cinayet oyununa karışacaktır.


9 yorum :

  1. Agatha Christie romanlarını eskiden çok okurdum ancak uzun bir ara verdim. Tekrar dönmek lazım . Teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. tam mail kutumu açmış sana mail yazacakken yazılarını görmek memnun etti doğaüstü bir etkileşim denilebilir mi?

    Yirmi Dört Karakuş ve Düş gerçekten beni çok etkilemişti. Karlı günlerde mutlaka okunmalı ellerine sağlık canım sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Öncelikle sayfaya bayıldım. Özellikle bu kitabın tanıtımı için enfes bir fon ve sayfa düzeni olmuş.
    Kitaba gelince;

    keşke şu an elimde olsa da okusam. Çok sevdiğim yazarın ve türün en güzel örneklerinden olmalı. Agatha Christie kitaplarından uyarlanan filmlere, dizilere de bayılan biri olarak bu kitabı mutlaka okumam lazım. Hatta mürdüm erikli keki denemem, beş çayım için şık bir tabak hazırlayıp bu kitabı okumam (arada bir yudum çay ve bir ısırık kek keyfi eşliğinde)lazım..

    YanıtlaSil
  4. DiziManyaQ,

    Okuyup yorumlarsanız yazılarınızı okumaktan memnuniyet duyarım, teşekkürler.

    Deniz'cim,

    Seninle apayrı bir bağımız olduğu kesin canım. Çok seviyorum seni.

    Kitaba gelince ben de en çok Noel Keki'nin Gizemi ve Sarı Süsen'i beğeniyorum.

    Şeytanın Yaz Dediği,

    Gece Kütüphanesi'nin tasarımını beğenmenize sevindim. Bazen beyaza dönsek mi diye düşünmüyorum değil ama bu hali içeriğine daha çok yakışıyor sanırım.

    Keki denerseniz izlenimlerinizi de bekliyorum bu arada.

    YanıtlaSil
  5. Kitabı okumak istiyorum. Zaten çoktandır bu tür kitaplar okumamıştım.

    Sayfa tasarımını ben de sevdim. Siyah zemin biraz gözü yoruyor ama kar efekti ile çok hoş olmuş.

    YanıtlaSil
  6. Hoş yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  7. Ohhh Harika... paylaşımın için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Senin postunu okuyana kadar Agatha Christie kitaplarını ne kadar ihmal ettiğimin ve dolayısıyla özlediğimin farkında değildim doğrusu. Çok iyi oldu bu yazını okumak. Bu kitabını da okumamıştım. İlk fırsatta alıp okumalıyım :)

    YanıtlaSil
  9. Yasemin,

    rica ederim =)

    brai,

    görmeyi en sevdiğim yorumlardan birini yazmışsın. teşekkürler.

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.