20 Nisan 2014 Pazar

VE PERDE İNDİ _ Agatha Christie

Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: 1984
Sayfa Sayısı: 176

Sanat veya edebiyat alanında meşhur olmuş hiç kimseyle tanışmak, konuşmak veya fiziken görmek gibi bir istek duymadım bugüne kadar. Hatta işlerini yüksek bir hayranlıkla takip ettiğim bir Türk ressamla fuarda karşılaşmış, yanından geçip gitmekte bir an tereddüt etmemiştim. Çeşitli zaaflarla dolu 'insan'ın değil, eserinin öneme değer olduğuna inanıyorum.

Hal böyleyken 'Oturup uzun uzun sohbet etmeyi isterdim.' dediğim meşhur birinin olması garip geliyor. O, elbette ki gerçekten varolmuş, kanlı-canlı yaşamış biri değil. Ama o kadar incelikli bir zekayla yoğrulmuş ki, ona dair bir miktar okuduktan sonra sanki ete kemiğe bürünerek karşınızda belirmiş gibi bir hisse kapılmamak elde değil. Tabii ki Hercule Poirot'dan bahsediyorum.
Onunla Noel'de Cinayet kitabını okuduğumda tanıştım. Önceleri nötr bir hissiyatım vardı. Titiz ve çok 'kendini beğenmiş' denilen bir adam olduğu için, genellikle başlangıçta okuyucuya itici gelir. Bende böyle bir his yoktu çünkü, kibirli değil sadece ne yaptığının farkında olduğunu düşünüyordum. Diğer kitaplarını okudukça küçük gri hücrelerini ne denli ustalıkla kullandığını da görmüş oldum. Gece Gelen Ölüm ve ardından Briç Masasında Cinayet'i okuduğumda kurduğu mini tuzaklar çok ilgimi çekmişti.. Aynı zamanda şefkati ve 'Baba' Poirot hali de tabii.

-Sürprizbozan başlangıcı (kitabı henüz okumamış kişiler için)***

Sözü böyle uzatarak başlamamın nedeni Ve Perde İndi'yi okuduğumda (ve filmini izlediğimde) ne hissettiğimi anlatabilmek aslında. Poirot'yla uzun bir zaman geçirdikten, ona çok alışıp benimsedikten sonra vedalaşmak hayli zor. Onun 'ölümsüz' bir karakter olduğunu bilmek, yerinden kalkamayacak kadar hasta ve yaşlı halini görmenin ve yaşadığı son serüvene tanık olmanın verdiği kesif hüznü azaltmıyor.

Son kitabı, 'mon ami' Hastings'in kaleminden okuyoruz yine. Poirot, yıllar önce İngiltere'ye ilk geldiğinde Hastings ile tanıştığı yer olan Styles Köşkü'ne giderek, dostunu yanına çağırıyor. Styles, artık bir aile evi değil, yaşlı bir karıkocanın işlettiği büyük, eski bir pansiyon. Hastings, sevgili dostunun yanına gittiğinde bu buluşmanın sadece bir veda veya refakat olmadığını, birlikte son bir katil avına çıkacaklarını öğreniyor. Hercule Poirot'nun o güne dek altettiği canilerden çok farklı bir yöntem uygulayan, hatta kanun nazarında hiçbir şekilde suçlanamayacak bu katil, Styles Köşkü'nde bulunanlardan biridir ama..

Ve Perde İndi'yi Nisan ayındaki Agatha Christie Okumalarımızda yeniden okuduğumda bu son başyapıtın güzelliğine bir kere daha hayran oldum. Agatha Christie'nin sık sık anımsatmaktan çekinmediği üzere Shakespeare'ın Othello oyunundaki Iago karakterinden esinlendiği psikolojik cinayet yöntemini hakikaten çok ilginç ve dahiyane buluyorum.

-Sürprizbozan sonu***

Kitapta en sevdiğim sahnenin Bayan Franklin'in odasında toplanıp kahve içtikleri ve Hastings'in gazetedeki bulmacayı çözdüğü yer olduğunu söylemem gerek. Hani o yıldızların kaydığı ve herkesin balkona koştuğu akşam..

Roman içerisinde çok sayıda şahane düğüm olduğu için sonunda bunların tek tek çözüldüğünü okumak da ayrı bir zevk diyebilirim.

Agatha Christie's Poirot televizyon filmleri serisi geçtiğimiz kasım ayında 'Curtain' ile tamamlanmıştı ama filmi izlemeye elim gitmiyordu bir türlü. Nisan okumamız esnasında eşzamanlı olarak onu da izledik. Poirot'yla yaşanan tüm o güzel maceraların anısıyla Styles'a yeniden dönmek gözyaşlarıyla ıslanan bir hatıra oldu bizim için..

*Ve Perde İndi üzerine canım arkadaşım Deniz'in güzel yazısını okumak isterseniz buyrunuz.
*Tüm Hercule Poirot kitaplarını kronolojik sırayla görmek için kütüphanenin Poirot Odasına geçebilirsiniz.

6 yorum :

  1. Üst üste güzel yazılar görmek çok keyifli hele Ve Perde İndi'yi okumak
    İnan tüylerim ürperdi yazını okurken tüm roman yeniden belleğimden hızlıca geçti
    Senin de belirttiğin gibi Poirot bana hiç itici gelmedi ilk okuduğum günden beri çok sevdim
    Bu muhteşem karakter için Agatha Christie'ye minnettarım
    Senin kitap yazılarını okumak da büyük zevk benim için tekrar tekrar okuyorum yazılarını
    Ellerine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne hissettiğimi uzun uzun anlatarak, Ve Perde İndi için özel bir yazı olsun istedim ama baya bir kişisel oldu galiba, özellikle baş kısmını kessem mi diye epey düşündüm. O.o

      Zevkle okumana memnun oldum canım, senin beğenin ve yorumların çok değerli benim için. Son yazdığın Christie'leri okuduğumda o kadar mutlu olmuştum ki, özellikle Ve Perde İndi'yi ve Uyuyan Ölüm'ü yazdığında. O mutluluğun birazına olsun vesile olabildiysem ne mutlu.

      Nice güzel okumalara Deniz'cim. İyi ki varsın. ♥

      Sil
  2. Bence çok güzel olmuş sanırım ben de aynı hissiyat içindeyim Canım ^.^

    YanıtlaSil
  3. Merhaba
    Ve Perde yi bende çok begenmiştim.Kendini begenmiş Poirot un sonunu okumak benim için buyuk bir zevkti :) Kitabini okuduktan sonra filmini çok merak ediyordum,uyarlamayi çok begendim.En çokta Norton karakterini merak ediyordum.Benim ise en çok begendigim bolum David Suchet in en sondaki bakişlariydi.Agatha Christie nin tum beceri ve zekasini bir kez daha ortaya koydugu bir kitap bence.
    Yazinizi okumak benim için buyuk bir zevkti Çok Teşekkurler Sevgili Biblio
    Sevgiler Şehbal
    Not:Kendini begenmiş Poirot dememe annem çok kizdi.Sensin kendini begenmiş dedi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle okuma sevgisiyle dolu, hatta esprilerini bile bunun üzerinden yapan bir anne-kız olmanız çok hoş. :) Güzel yorumun için ben teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.