16 Ocak 2021 Cumartesi

JACOB'UN ODASI Virginia Woolf

Yayın Evi: İletişim Yayınları
Basım Yılı: 2003
Sayfa Sayısı: 216

30 Eylül 2004. 75. sayfadayım. 

Bu kitapta sevdiğim bir şey var. Tam olarak ne olduğunu çözemiyorum ama fazlasıyla kopuklaşmadığı sürece okumak adeta hüzünlü bir zevk veriyor. 

Kadının tam istediği gibi anlatısı çok flu, belli belirsiz… En çok diyalogların bölük pörçük oluşu düşündürüyor beni. Kişilerin bazıları isimleri hariç hiç anlatılmıyor, en azından kısaca bir iki cümleyle söylense, her şey daha bir rahatlayacak. Sanki eksik parçaları olan bir bulmaca gibi… 

Çevre tasvirleri de bir hayli yer tutuyor romanda. Bitki ve börtü böcek isimleri öyle çok ki, çoğunu bilmiyorum. 

Bu, bu romanı ikinci okuyuşum fakat neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum, önceden alıntı yaptığım yerler hariç. İlk defa okuyor gibiyim. 


Yakaladığım, anladığım yerlere seviniyorum, zihni gerçekten zorluyor. Her cümleye dikkatlice bakmak gerek. Diğer kitapları da bunun kadar 'sisli' mi bilmiyorum henüz ama sanmıyorum. 
Apaçık hikayelerden pek haz etmeyen biri olarak Virginia Woolf'un tarzı enteresan geliyor bana. İncelikli bir anlatımı var, derin, dokunaklı ve sağlamca kavrayan… 

4 Ekim 2004. 110. sayfadayım. 

Bazen bu romanın sırf hüzünden ibaret olduğunu düşünüyorum. Anlatışta öyle bir zerafet, özenle seçilmiş cümleler var ki… Virginia Woolf için çok kapalı bir yazar dense de bence kadın ne anlatmak istiyorsa bunu incelikle, ustalıkla anlatıyor. 

Jacob'a hoşgörüyle yaklaşıyor of Woolf. Seven bir kadın gibi ama sevgili anlamında değil, bir anne veyahut abla  sevecenliğiyle anlatıyor, öyle görüyor onu. Zaten bu kitabı genç yaşta savaşta ölen erkek kardeşinin anısına yazmış. 

Jacob öyle gerçek bir karakter ki, bazen insan onu sanki karşısında görüyormuş gibi oluyor. Gençliğinin verdiği başı dik duruşu, zaafları ve suskunlukları… 

29 Kasım 2004 

Bitti… Giderek insanı daha fazla saran, satır aralarına gizlenmiş kederi ile sarsan bir kitap bu.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.