29 Ağustos 2010 Pazar

BİR TUHAF TURTA DAVASI_Alan Bradley

Yayın Evi: Domingo
Basım Yılı: Şubat 2009
Sayfa Sayısı: 343

Uzun zamandır "Bir Tuhaf Turta Davası"nda olduğu kadar enteresan bir okuma süreci geçirmemiştim bir kitapla. İlk 10-15 sayfasını hızla okudum, müthiş eğlendim ve beğendim, sonra birden yavaşladı kitap sıkılmaya başlar gibiydim fakat kısa süre sonra tekrar ivme kazandı, merakla devam edip bitirdim. Kapağı kapatıp vedalaşmadan evvel son kanım da gayet iyi bir kitap olduğu yönünde idi.

Romanın baş kişisi Flavia de Luce itinayla oluşturulmuş çok yönlü bir karakter. Kendisi, bu ilginç polisiye romanın dedektifi, onbir yaşında, kimya ilmine tutkun, keskin zekalı, biraz huysuz ama çok eğlenceli ve doğal olarak (!) hayli meraklı bir kız. Babası ve iki ablası Ophelia ve Daphne ile İngiliz kırsalında aileden kalma, eski bir malikanede yaşıyorlar.

Evlerinin kapısı önünde, ağzında Penny Black posta puluyla ölü bir çulluk bulunmasıyla başlayan olaylar silsilesi, bahçede salatalıkların arasında son nefesini veren meçhul bir adam ve Flavia'nın babasının tutuklanmasıyla devam ediyor.

Kitaptan önce yazarı üzerine çok fazla şey okumamıştım, hal böyle olunca roman boyunca bilgi birikimine ve bunu kurgunun içine ustaca yerleştirmesine hayran kaldım. Ariadne Oliver gibi bir düşkünlüğü olduğunu varsaydığım yazarın, bilhassa elma üzerine benzetmeleri çok başarılıydı. "Ağzında buz erimez bir eda" gibi tasvirleri, derinlemesine karakterleri okudukça elimdeki kitabın bir ilk roman olduğuna inanasım gelmiyordu. Edebi sanatların yerli yerinde, etkileyici bir şekilde kullanılması polisiye yazınında sık rastlanan bir şey değildir. Ticari değil de iyi bir şey yazmak için bir parça kaygıları varsa, buna çabalasalar da çoğunlukla yapmacık durmak suretiyle ters teper. Her cümlesi sağlam ve sıkıca örülmüş "Bir Tuhaf Turta Davası"nın yazarı Alan Bradley'in yaşına ve hayatına dair öğrendiklerimde bütün sorularımın cevabını da bulmuş oldum daha sonra.

Flavia'nın yeni maceralarını yazmakta olduğunu duyduğum yazarın kitaplarını merakla bekliyorum ve ömrünün vefa etmesini umuyorum bu küçük kızın büyümesi için. Alan Bradley'in dedektifinin yaşını küçük tutmasından uzun vadeli planları olduğu da anlaşılıyor. Agatha Christie'nin Poirot'yu emekli bir adam olarak ortaya çıkardığına yıllar geçtikçe pişman olmasından ders almış olmalı ki onun gibi bir hataya düşmemiş. Kitapta polisiyenin kraliçesine dolaylı ve doğrudan göndermeler de mevcut zaten.

Romanın sonlarına doğru Flavia'nın aşçı Mrs. Mullet'e turta ile ilgili yaptığı konuşma ve kadının verdiği cevaplar, o karşılıklı komik söz düellosu beni çok güldürdü,kitabı genel olarak beğendiysem, o kısma bayıldım desem yeridir.

Bu "turtanın içi gibi tatlı" romanı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.
.
.
.
.

13 yorum :

  1. bu güzel yorumlamanızdan ötürü merak ettm en kısa zmanda alıp okumalı..

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Okuduktan sonra da yorumlarınızı bekliyorum.

    YanıtlaSil
  3. bende merak ettim not aldım sevgiler Biblio...

    YanıtlaSil
  4. Seveceğini tahmin ederim Deniz'cim, görüşmek üzere..

    YanıtlaSil
  5. Öcelikle harika bir blog bulmuş olmaktan çok mutluyum:) Bundan sonra takipteyim...

    Ve... Bu kitabı da çok merak ettim, ilk sipariş edilecekler arasına yazdım...

    YanıtlaSil
  6. Hoşgeldiniz, ne iyi ettiniz :) Profil resminiz, yazınız ve kitaplara olan ilginizden anladığım kadarıyla Gece Kütüphanesi'nde ağırlamaktan mutluluk duyacağımız bir konuğumuz daha olmuş :) Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  7. bende aşırı merak ettim

    YanıtlaSil
  8. tüm meraklara ve ilgiye değer bir kitap.

    YanıtlaSil
  9. Bende merak ettim sahsen,kitapkolik biri olarak degerlendirmeye aldim...Bayramin mubarek olsun...Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  10. Son zamanlarda filmler çok ağırlık kazanmıştı blogunda, kitabı görünce mutlu oldum :)

    YanıtlaSil
  11. Tespih Taneleri,

    teşekkürler ve hayırlı bayramlar diliyorum.

    francesca mckennitt,

    Kitapları filmlere göre daha sindirerek okuduğumdan olsa gerek.. teşekkürler.

    YanıtlaSil
  12. Merhaba ne zamandır buralarda değildim bir uğrayayım dedim...

    Kitap ilgimi çekti açıkçası ve not aldım...

    Blogun daha bir görsel şölene dönmüş sanki özellikle
    MYSTERY CASE FİLES 5; RETURN TO RAVENHEARST filminin görsellerine bayıldım...

    Tabi herzamanki gibi tespit ve tavsiyelerinin güzelliği tartışılmaz...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. Ne iyi etmişsin, hoşgeldin canım, bloga biraz eklemeler yapmıştım bir süre önce, beğenmendiysen süper o zaman :)

    Ravenhearst müthiş bir oyun hakikaten. Oyun değil seyirlik sanki :)))

    Yeni hikayelerin var mı bu arada? Bloglara bakamadım son zamanlarda ama seninkilerin ben de bıraktığı güzel hissi hatırlıyorum.

    Görüşürüz

    YanıtlaSil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.