15 Ekim 2011 Cumartesi

SENSİZ BİR İLKBAHAR_Agatha Christie

Yayın Evi: Altın Kitaplar
Basım Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 238

Varolduklarını öğrendiğim andan itibaren Agatha Christie'nin Mary Westmacott mahlasıyla yazdığı polisiye dışı romanları okumak için yanıp tutuşuyordum. Yabancı dilde okurken her kelimeyi anlama takıntım olduğu, okuyup-anlayıp-geçemediğim için, Burden'ın bir kısmını çevirdiysem de, meşakkatli bir hale gelince yarıda bırakmıştım. Altın Kitapların geçtiğimiz ay başında yayınlanacağını haber verdiği Sensiz Bir İlkbahar benim için çok hoş bir sürpriz oldu bu açıdan. Zaten sevgili Deniz ve bize eşlik etmek isteyen arkadaşlarla beraber Eylül ayını Agatha Christie Okumaları'na ayırmıştık.

Birkaç polisiyenin ardından Sensiz Bir İlkbahar'a başladım ve kısa bir süre okur okumaz kitabın tam da aradığım, beklediğim gibi bir derinliğe sahip olduğunu gördüm. Zaten Agatha Christie'nin zeka mahsulü polisiye kurgularından çok kitaplarındaki insani ayrıntılara ve psikolojik karakter tahlillerine önem verdiğim için sadece kişisel ilişkiler üzerine inşa ettiği bu psikolojik romanı benim gözümde adeta bir hazineydi.

Sensiz Bir İlkbahar'ın baş karakteri Joan orta yaşlı, çocuklarını büyütüp evlendirmiş klasik bir İngiliz kadını. Küçük kızı Barbara doğum yapınca yanına Bağdat'a gidiyor. Bir süre kaldıktan sonra ülkesine trenle geri dönerken Suriye sınırında bir aktarma istasyonunda kötü hava şartları yüzünden tren birkaç günlük bir rötar yapıyor. Joan ıssız bir çölün ortasında, köhne bir hana sahip bu istasyonda kendi başına geçirdiği günlerde iç dünyasına mecburi bir yolculuğa çıkıyor ve bir çok şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını farkediyor. Kocası Rodney, çocukları Averil, Tony ve Barbara ile ilişkilerindeki tüm aksaklıkların bir bir önüne serildiği bu bekleyiş sinirlerini iyice gererken, belki de ona hayatının gerçeklerini armağan edecektir..

Bir kadın insani ilişkilerinde nasıl bu kadar kör olabilir? Otoriter, baskıcı kişiliğinin etrafında bıraktığı hasarı farkettiğinde şok geçiriyor tabii. Rodney'in sessiz ve gizli iç dünyasına şahit olmak romanın en etkileyici taraflarından biri. Bilhassa Averil'le kızının kararı konusunda yaptığı bir konuşma var ki nefisti.

Bir kitap böyle nasıl her yönüyle zevkime uyar, hâlâ bunun şoku içerisindeyim. Christie'nin şiirlerden esinlenmesini oldum olası çok severim. Bu kitap da Shakespeare'ın 98. sonesinden ismini alıyor;

Sensizdim bütün bahar yaşadım senden ırak;
Nisan bu allı pullu giyinmiş süslenmiş de
Her şeye gençlik ruhu aşılamış şen şakrak
Gülüp oynuyor durgun Saturnus bile işte.
Ama cânım kuşların söylediği şarkılar
Elvan elvan çiçekler burcu burcu alaca
Bana bir yaz
masalı anlattıramadılar
O soylu çiçekleri ben kesemem haraca.
Zambakta beyazlığa şaşmıyorum bir türlü
Güldeki kızıllığı övmek gelmez içimden;
Doğrusu hepsi güzel bir içim su büyülü
Hepsi senin resmindir hepsinin örneği sen.
Ama sen olmayınca kış sürdü biteviye:

Bunlarla oyalandım senden gölgeler diye.
Romanın bu ana şiiiri haricinde konuşmaların içine yedirilen başka güzel şiirler de var. 
Çok boğucu, agorafobik bir mekan duygusu olmasına karşın, geçmişe dönüşlerle Joan'ın zihninde yaptığımız gezintiler Sensiz Bir İlkbahar'ın ilgiyle okunmasını sağlıyor. Zaten Agatha Christie'nin vermek istediği şey de bu diye düşünüyorum. 
Son olarak söyleyebilirim ki, hareket, heyecan v.s. unsurlar arayan bir okuyucuysanız uzak durmanız gereken bir kitap Sensiz Bir İlkbahar. Sukûnetle arkanıza yaslanıp, beyin ve kalbin kıvrımlarında yavaş yavaş dolaşmaya sabrınız ve alakanız varsa okuyun.

13 yorum :

  1. Bu kadını okuyamadım bir türlü, sevgili biblio, hangisinden başlamamı tavsiye edersin?

    YanıtlaSil
  2. Ben sadece bir Agatha romanı okudum,Doğu Ekspresinde Cinayet.Ama bu kitabını da gördüğümden beri merak ediyordum.Şimdi senin yazını okuyunca da konusu hakkında da bilgim oldu,alsam en kısa zamanda iyi olur!

    YanıtlaSil
  3. Dejawu,

    Dersimiz Cinayet iyi bir başlangıç olabilir. Bu arada kitap kulübü çalışmalarını yakınen takip ediyorum. Hatta bir önceki buluşmayı okuyunca üzüldüm baya. Yaptığın şey çok zor ama aynı ölçüde de güzel. Başarılar.

    Kitap Kurduyum Ben,

    İyi polisiyelerinden birini okumuşsun. Bu kitap yazıda anlattığım gibi çok başka ama bu tarzı seven için harika bir roman. Okuduktan sonra da yorumlarını paylaşırsan sevinirim.

    YanıtlaSil
  4. Biblio, önerini mutlaka dikkate alıcam; etrafımda senden daha ilgilisi yok Agatha'ya karşı çünkü.

    Face'de mi üyesin acaba ?

    Eğer öyleyse maille kim olduğunu yazabilirsen çok sevinirim.

    Sözlerin beni mutlu etti, ama bugünkü buluşma da bir hüsran oldu :(

    YanıtlaSil
  5. Klüp buluşmalarını blogundaki yazılardan okuyorum. Ama facede de üye olayım elbette.

    YanıtlaSil
  6. Bi tomani cok merak ettim, Agatha Christie duyarliliginin urunu bu psikolojik duygusal romanin benim icin de doyurucu olacigini tahmin ediyorum.

    YanıtlaSil
  7. Kitap hakkında yorumlar okumak beni çok mutlu eder, lütfen okuyunca paylaşın bizimle.

    YanıtlaSil
  8. Bu ara sadece Agatha okuyasım var, kafam o kadar dolu ki Agatha bana iyi geliyor böyle dönemlerde... polisiye de başarısının nedeni senin de belirttiğin gibi derinlikli karakterler yaratması böyle olunca bu türde de başarılı olmaması için hiç bir neden yok. En kısa zamanda okumak dileği ile
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. Canım eminim okusan seveceksin, yorumlarını merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  10. Thank you for your words in my blog! in my etsy shop, you are my works. If you want something special, do not hesitate to ask.
    Reards
    ana

    YanıtlaSil
  11. You are welcome Ana. thanks. I will look your etsy shop.

    YanıtlaSil
  12. Merhaba,
    Ben de bu kitabı beğenerek okuyanlar arasındayım. Agatha Christie'den bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Çok başarılı psikolojik tahlillerde bulunmuş. Tabi okuyucu joan'ın fark ettiği gerçekleri ondan çok daha erken anlıyor. Ben bütün kitap boyunca sonun nasıl bağlanacağını merak ettim ve sonunu ayrıca başarılı buldum. Diğer dedektiflik dışı kitapları da okumak için sabırsızlanıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mary Westmacott romanlarından özellikle Bitmemiş Portre, favorim. Ama Sensiz Bir İlkbahar da çok güzel bir kitap, tabii. Tamamlayıcı yorumunuz için teşekkür ediyorum.

      Sil

Burası sukûnetin hakim olduğu, tenha bir kütüphane. İçinden geçenleri fısılda ki orada olduğunu bileyim.